mühendis yetiştiren bir teknik öğretmen * olarak mühendislerin neden bu kadar kızdığını anlayamadığım uygulama.
Hepsinin ağzında tek bir şey var; 'badem bıyıklıları yerleştircekler, Mühendisliğin kalitesini düşürecekler. Mühendislik bitecek. 4 yıl boşuna okuduk, boşuna uykusuz geceler, boşuna stajlar, boşuna projeler... Teknik öğretmen dediğin nedir ki, integral desem küfür ediyor sanacak...'
Bakıyorum kendime, hayır yahu badem bıyıklı falan değilim; bıyıklarım gayet kaytan. Mezun olduğum sınıfta sadece 2 tane vardı badem bıyıklı. Ve onlar da kendi işlerini kurdular, çalışıyorlar... Demek ki badem bıyık meselesi değil.
Mühendislik kalitesiymiş... Yahu kardeşim üniversiteye giriş barajının 165 puan olduğu ve kontenjan fazlası nedeniyle mühendislik programlarının 'dolmadığı'; bu nedenle barajı geçen herkesin iyi-kötü mühendis olabileceği bir ülkede bana kimse mühendislik kalitesinden bahsetmesin. Kaldı ki teknik öğretmenlerin 'sahada' pek çok mühendise toz attıracağı gün gibi aşikardır. Bunun en büyük kanıtı mevcut öğrencilerime staj yeri bakarken 3 farklı iş yeri sahibinin 'hocam, teknik öğretmen yetiştiriyorsanız gönderin, mühendisler ayak bağı oluyor' demeleridir benim nazarımda.
'mühendislikte kalite' kelimesinin karşılığı kesinlikle ama kesinlikle bu ülkedeki mühendislerin %95'inin yaptığı 'oturduğun yerden işler' değildir ayrıca. Mesele kalite meselesi de değil.
En çok takıldığım mevzu da integral meselesi. Gören de bu arkadaşları su-doku çözer gibi otobüste, trende, metroda, boş vakitlerde integral çözüyor sanacak... Yoksa harbiden öyle mi acaba? Bu adamlar gerçekten millet uzaya çıkarken, bilgisayar çağının orta yerinde kalem kağıtla integral mi çözüyor? Bir diğer merak ettiğim nokta kaç mühendis mezun olduktan sonra integral hesabına ihtiyaç duydu acaba? Hem bu lanet olası sistem değil midir size integrali daha lisede vermeye başlarken bizi hep elinin tersiyle iten? Ağzı açılınca meslek liselerine haksızlık eden 28 şubat dönemi eğitim sistemine karşıyız diyen kişiler, meslek liselerini 'amele' olmakla suçlamaktan, meslek lisesi mezunlarını patron odaklı sistemin idamesi için gerekli çarklardan biri olarak görmekten başka ne yaptılar ki bugüne kadar? Liseden mezun olan 35 tane sınıf arkadaşımdan sadece ben -biraz da şansla- üniversite okuduysam, biz o integral bilememenin diyetini 10 sene önce koskoca bir sınıf olarak ödedik demektir, merak etmeyin... Üstelik o integral bana öğretilmediğinden üniversite sınavını kazanacağım diye harcadığım fazladan bir sene de benim kendi diyetimdir.
Elin ağız kokulu amele öğretmenlerinden biri olarak mühendislik unvanı en ufak şekilde heyecanlandırmamıştır beni. Nedeni; 3 sene önce mezun olan 30 kişilik sınıfımın 7 tanesinin meb öğretmeni, 12 tanesinin iş yeri sahibi, 6 tanesinin askerde ve 2 tanesinin akademisyen olduğunu, özel sektörde çalışan 3 arkadaşımın da iyi kazandığını bilmemdir.
Son olarak, Giriş sınavının kolay olması neyi değiştirir ki? Sonuçta 1 yıl o dersler alınacak, verilecek... Gören de sınavı geçeni mühendis yapıyorlar sanacak!
1999 yılının mağdurları 15 sene sonra bir hak kazandılar, ama artık işi işten çoktan geçti... Onların o gün onların çektiği sıkıntılar bugünün gençlerinin işine yaramıştır, nokta.