son dönemde akp ye oy verenler içinde bir gevşeme, iktidardan hoşnutsuzluk, yeni bir adaya şans verme durumları hakimdi.
ancak son gezi parkı olayları sonrasında yaşanan provokasyonlar ve propogandalar dağılma ihtimali olan safların sıklaştırılmasına yol açtı.
ellerinde tencere tava dolaşanlar, onlarn söylemleri, onların söylemlerini kullanan yandaş basının "bakın oyunuzu akp ye verin. allah muhafaza bunlar iktidara gelirse ananınızı bellerler" tarzı propogandaları akp nin ekmeğine yağ sürdü.
akp ve yandaş medya çok profesyonel bir şekilde
- bunlar din düşmanı
- alkolikler
- çapulcular
- camiye ayakkabı ile girdiler
- cami de içki içtiler
- cami de toplu seks bile yapmış olabilirler
söylemleri ile gezi parkı direnişini "din karşıtı" eylemmiş gibi bir alana kanalize etti. böylece halkın genelinin mesafeli durması sağlandı.
ayrıca son dönemde başkaldıran cemaat(ler)e de mesaj verildi. "özgürlüklerinizin, son dönemde edindiğiniz hakların teminatı biziz. biz gidersek onlar (öcüler) gelirse bunları elinizden alırlar" "benim başörtülü kardeşlerimi okula almadılar" söylemleri bunu hatırlatmak için.
bu tür söylemleri sanal dünyada aktif olan gençler yemiyor artık. ama halkın çoğu ortalama vatandaşımız.
ve akp onların dilinden konuşmayı çok iyi biliyor!
ayrıca rte ye yeni bir kavga alanı yaratılmış oldu ki bu tam da rte nin sevdiği şey. zira her kavgada k.k. ve d.b. yi döven rte için fırsat çıkarılmış oldu. o da ülkeyi seçim moduna sokma ve gövde gösterisi yapmaya başlama ile işe koyuldu.
diğer bir fayda ise yeniden mağdur edebiyatı yapılması için ortam sağlanması. her ne kadar mağdur olan vatandaş olsa da yandaş medya desteği ile önce bu mağduruiyet unutturuldu/unutturuluyor sonrasıda ölen polis ve onun doğmamış bebeği gibi gözleri yaşartacak hikayeler pompalanmaya başlandı.
Malcolm X'in dediği gibi "Eğer dikkat etmezseniz medya, mazlumlardan nefret etmenize ve zalimleri sevmenize sebep olur!"