Haziran'dayız ama hala anlayamadım ben bu Haziran'ı. Akşam sahile çıkmıyoruz mesela. Haziran demek karpuz yiyip sahile çıkmak demektir. Haziran demek, geçen yaz gördüğün arkadaşını hiç bir şey olmamış gibi zile basıp çağırmak demektir lan. Haziran olunca bisiklete binilir, haziran olunca götün götün denize girersin. Çünkü haziranda bunlar yapılır. Muzaffer amcadan dondurma yersin, kavimler göçü gibi 50 erkek gezersin sahilde. Aşık olursun oğlum haziranda. 3 ay söyleyemezsin. Sonra okul başlar. Çok şey olur haziranda aslında.
Ama artık Hazirandiye bir şey kalmadı buralarda, biraz Kasım var, biraz da Ağustos işte o da doğum günümün hatrına. Eylül'de gelip, gidiyor bazen. Selamlaşıyoruz. Ama Ocak öyle mi? Gelip ağzımıza sıçıyor Ocak. Şubat kafamızı .... Neyse. Aylarla sıkıntım var artık. Ya adam gibi göstersinler kendilerini, ya da gider Hicri takvim kullanır, Rebiülevvel senin, Cemaziyelevvel benim beklerim ayları. Recep-Şaban-Ramazan'da bonus.