gerçek hikayeleri olduğunu söyleyen adını hatırlayamayacağım hayaliden dinlemiştim;
Karagöz halktan, pek kültürlü olmayan bir demircidir. Hacivat ta bugünün mimarı ya da inşaat mühendisi gibi işler yapan aynı zamanda ticaretle uğraşan bir insandır. Hacivat'ın asıl adı Hacı esvad'tır. Hacılığı ticaret yaparken oradan oraya mal ala sata giderken hacca kadar gidip gelmesinden gelir. Hikaye tabiki bursa'da geçmektedir. Cami yapımında çalışmaktadırlar o dönem. Cami inşaatının bitmemesi üzerine hükümdar caminin neden hala bitirilmediğini sorar. Sebep olarak ikilinin aralarında komiklip yapıp işçileri de yavaşlattığı söylenir. Hükümdar bunun üzerine "çağırın bakalım biz de görelim komikliklerini" der. Hacivatla karagöz çıkarlar hükümdarın huzuruna. Komiklik yapmaları emredilir. Hacivat karagözüm dün gece hanımla halvet olduk, hamama da gidemedim, cünüp kaldım der. Hükümdar bunun yeri burası değil der ve kovar ikiliyi. Cami inşaatı hala ağır aksak ilerlemektedir. Bunun üzerine hükümdar hacivatla karagözün "tiz başları vurula" emrini çıkartır. Figürlerde ki karagözün sakalını okşaması buradan gelir, bu kelle de gövdeye ağırmış demek gibisine. Karagöz yakalanır, başı vurulur, hemen gömülür. Hacivat konusunda çeşitli söylentiler vardır. Ölmedi, kaçtı, başka diyarlara yerleşti denilir. Kimileri de Hacivat köprüsü üstünde onunda kelle götürüldü der. Bundan sonrası ise biraz trajikomiktir. inşaatı denetlemeye gelen sultan, bir işçinin minareye taşı çıkarıp geri indirdiğini görür. Yanına çağırır işçiyi sorar neden böyle yaptığını. işçi de gusülü olmadığını, bu halde de camiye taş koyulmayacağını söyler. O zaman hükümdar uyanır duruma. iki bilge entellektüeli öldürdüğünü düşünür anılarını gölgede yaşatmaya karar verir. Karagöz oyunları 29 tanedir. Ramazan boyunca oynatılır, kadir gecesi oynamaz. Figürler genellikle deve derisinden olur beyaz bir perdede kandil ışığında ustası ellerinde yeniden hayat bulur karagöz ve hacivat.
