bu durumda şu anki ittihat ve terakki'miz cehape oluyor. ama bir fark var. osmanlı, tanzimatla başlayan bir batılılaşma sürecine girmişti. bu ne kadar sağlıklı bir gelişim süreci göstermiştir meselesi ayrı konu. ittihat ve terakki'de bu batılılaşmanın bir halkası olmakla birlikte, kullandığı yöntemler daha çok tepeden inmeci bir zihniyete işaret ediyordu. cumhuriyetin kurulmasından sonra yapılanlar da bu sürecin dışında tutulamaz. yapılan düzenlemeler, aynen uyarlanan kanunlar vs.. bugünlere gelirsek, şu anki cehape çizgisi, son düzlükte bütün bunları terketmiştir. ve bu niyetten vazgeçilmesi de aradaki ulusalcı-ülkücü çizgisini artık yıkmış, ikisinin bir davranmasına, bir algılanmasına yol açmıştır. akp'nin demokrasiyi tam anlamıyla sahiplenmiş bir parti olduğunu söyleyebilmek zor. ancak karşısındaki cehape'nin durumu kendisinden çok daha muhafazakar ve çok daha vahim boyutlarda. yani karşısındakini şeriat yanlısı olmakla suçlayan bir partinin, arap ülkelerine özgü bir dikta rejimiyle yönetilme istemine yorumlanabilecek tutumları garip bir ironi teşkil ediyor.
bu aynılık tespitinden kendine vazife çıkaranlar, belli ki 100 yıl öncesinde yaşadıklarına inanıyorlar. cumhuriyet mitinglerinde atatürk'ün meclisteki fotoğraflarından ziyade, kalpaklı, asker fotoğraflarını taşımaları da elbet bize savaş koşullarında olduğumuzu hatırlatmak için. saatlerin yüz yıl geri alınıp alınmadığı hakkında bir bilgim yok. ancak bazı kafaların çoktan yüz yıl öncesine alındığını farkedebilmek güç olmuyor.