kapitalizmi dinle soslayarak ülke halkına yutturan iktidarın pek övündüğü ekonomik istikrar, yabancı sermaye girişine bağlıdır. yabancı sermaye, ürkek tabiatı nedeniyle, istikrarın bozulduğu ülkelerden kaçma eğilimdedir. türkiye'deki diktatörlük ortamında gelişen direniş eylemleri, dışarıdan gelen sermayenin türkiye'ye girişini azaltıcı etki yapacaktır. yabancı sermayenin emekçi kesimlere hiçbir faydası olmadığı, ülkenin kaynaklarının yabancı sermayenin eline geçtiği ve yurtdışına transfer edildiği gerçeklerinden soyutlayarak, bir kapitalist gibi düşünürsek, erdoğan, ülkedeki gerginliği artırıcı söylemlerde ve eylemlerde bulunduğu için, yabancı sermayenin kaçacağı gibi can alıcı bir hususu gözardı etmesinden dolayı kaygılanmak gerekir. ekonomik istikrarsızlık ise, erdoğan'ın en çok korkması gereken olaydır.
bu yönde ingiliz independent gazetesinde yayınlanan bir makalede : "Türkiye'nin refahının* yabancı sermaye akışına bağlı olduğunu, Suriye krizi, iran ve Irak ile yaşanan çekişmelerin istikrarsızlık yaratıp yatırımcıları korkuttuğu" ayrıca, "içerdeki huzursuzluk da bu belirsizliğe eklendiği takdirde, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik başarı hikayesi baltalanacak, Taksim Meydanı'ındaki ağaçlar, ülkenin en az kaygılanacağı konu haline gelecek" denilmiştir.