değişik bakış açısı ile evet diyebileceğimiz önermedir. türkiye nin sorunu insan haklarıdır ve tam demokrasidir. bunu kürt sorununda yüzlerce defa dile getirdik. sorun bir etnik gruba verilen tavizler değildir dedik. sorun insan hakları, temel hak ve hürriyetlerdir dedik.
şimdi 3 gündür yaşadığımız durum da bunun başak bir versiyonudur. türkiyenin bir kesimi kendini ezilmiş, aşağılanmış hisseti. kendini yöenetnleri diktatör sevdalıları olarak gördü. kendi hayat alanlarına müdahale edildiğini düşündü. içinde büyük bir öfke oluştu.
bu olayları yanlış okuyan iktidar ise sadece seyertmekle yetindi. yaparım, ederim deyip sabahın 5 inde dozerlerle parka girdi. işte o anda meşruiyetini yitirdi. o saatlerde biz akp nin geleceği ile ilgili konuşurken iktidar azınlığın haklarını koruyandır dedik. mesele demokrasi meselesidir dedik.
demokrasiyi benimseyemiyoruz. içimize sindiremiyoruz. başımızdakine diktatör diyoruz ve başa geçince kendmiz o diktatörin yaptığından farklı uygulamalar yapmıyoruz.
13-14 yıl önce recep tayyip erdoğan ın bir şiir okumasıyla hapse girmesi bize demokraside çağ atlatabilirdi. muhafazakar bir insanın hapse girdikten sonra muhtar bile olamazken başbakan olması ve muhtemel cumhurbaşkanı adayı olması çok büyük bir demokrasi fırsatıydı. şimdi bu halk erdoğanı diktatör yönetimi sergilediği için suçluyor. üzüldüğüm nokta burası. çok büyük bir fırsat kaçırdık.
kısaca demokrasiyi ne muhalefeti ne iktidarı bilmiyor. biz türkiye çok gerilerdeyiz çok.
