emin bülent serdaroğlu

entry14 galeri
    8.
  1. Hisarlara Karşı
    -vatan çocuklarına-
    Gurûba karşı mehâbetle dinlenen kuleler,
    Neden semânızın üstünde yok neva-yı zâfer,
    Neden bugün tepenizden sizin zalâma uçan
    Şu kuşların uluyan nağme-i siyâhı figân?
    O gün yavaşça çıkarken sizin huzûrunuza,
    Önünde sanki sükûtiyle ağlıyordu fezâ...

    Ağır ağır çıkıyordum,önümde her kulenin
    Dibinde sanki duyardım henüz süren bir enin...
    Yanar sönerdi duvarlarda şanlı miğferler.
    Gezerdi kal'ede müthiş,sarıklı askerler
    ve sanki devr ediyordu muazzam u nevvâr
    Kızıl semâda o gün halka halka kartallar...
    Yavaş yavaş çıkıyordum içimde hürmet!
    Önümde tâcı kırık bir cebin-i ulviyyet!
    Bürûcun üstüne me'va kuran büyük kuşlar
    Ağır ağır kaçışırlardı muhteriz,bîzâr...
    Zamâna altı asırdan kalan bu sûr-i âzim,
    Bu ma'bed-i zaferin,âh içimde şimdi benim
    Büyük vakayi'-i mehcûre-i müebbedine
    Ne hisli bir leb-i hürmet dökerdi bir girye...

    Geldim sana yaşlarla ben ey kasr-ı maâlî,
    Ey şimdi karanlıkta kalan ma'bed-i hâli!...
    Hürmet...Seni mahveyleyemeyen dest-i zamâna!...
    Ey bunca zaferler taşıyan cebhe-i satvet
    Doğrul,yed-i vahşetle eğilmiş ser-i millet!...
    Doğrul,bugün alçaklara korkup eğilenler
    Ölmüşlerin ahfâdıdır ey burc-ı muzaffer !...
    Ey şanlı duvarlar,sen ey ölmez kule bir gün,
    Berkinle görün,sen neye nisyâna gömüldün!...
    Ey sen ki cebîninde gezer,bin ulu kartal
    Bir seng-i mezâr olma bugün tâk-ı zafer kal!...
    Hürmet...Sana,bânîne,mukaddes şühedâna
    Hürmet...Seni mahveyleyemeyen dest-i zamâna...

    Fakat önümde karanlıklarıyla samt ü sükûn,
    Yavaş yavaş geziyor sur-i kârbân-ı kurûn
    Ratib duvarlara sinmiş siyah şebpereler
    Mezâra,makber-i nisyâna benzemiş her yer;
    Bütün bu makber-i mâzîyi bî sadâ gezdik,
    hava,ziyâ bu duvarlarda altı yüz senelik!
    Duvarda gölgede çıkmış o bîkes otlardan,
    Ağır ağır okuyordum ne renkli bir destan...
    Ben ağlıyordum o ma'bedde,her kemer ,memdûd
    Bir hıçkırık taşıyor,sonra başlıyordu sükût ...
    Ayak sesim o karanlıkta muhteriz,korkak;
    Öterse sanki karanlıkta gölgeler çıkacak...
    Bütün o ma'bed-i metrûku seyr ederken ben,
    Sızardı saki derin bir cerihâ kalbimden...
    Ölüm fenâ...Şeb-i sâmit,müebbeden nisyân...
    Hayâli kalbime vermişti bir derin hicran,
    ağır ağır ediyorken o kal'adan avdet,
    içimde vardı derin bir muhabbet ü hürmet.

    Emin Bülend SERDAROĞLU
    0 ...