yolun sonuna gelmiş olan dizidir bana göre. tabii birçok şey reytingler ile ölçülüyor ama, bunu baz almanın doğruluğu konusunda bazı çelişkilerim var.
ben inanıyorum ki, dizi bu düzeyde, çok kritik hatalar yapılmazsa* senelerce devam ettirilir ve hatrı sayılır reytingler de alır diye düşünüyorum.
ama burada bazı noktalar var ve gözden kaçırılan detaylar olarak görmekteyken yavaş yavaş göze batmaya başlayan önemli eksiklikler haline gelmeye başladılar. çoğunluğu da senaryo ile ilgili.
pargalı ibrahim sonrasında fark ettim ki dizinin baş aktörü sultan süleyman değilmiş. çünkü pargalı'yı biliyoruz, fakir bir balıkçının oğluyken nasıl sadrazam olduğuna geçmiş enstantanelerle destekli halde şahit olduk. ama benim en keyif aldığım anlar; ibrahim in kibirden başının döndüğü, süleyman ın bunlara şahitlik etmesi ve adım adım ibrahim e karşı bakışının değişmesi, en sonunda da kişiliğinin iki parça olup süleyman ın kendi içindeki çelişmeleri, dalgınlıkları idi. bu denli güzel geçişleri, insanın ruh halinin değişikliklerini, hem de elinizde bu kadar iyi oyuncular varken anlatmayı tercih etmeyip, sürenizi zoraki olağanüstü olayların cereyan etmesine sebep olan ilgisiz kişilerin yer aldığı sahnelerle ve hürrem den kurtulma planlarıyla niye ziyan ediyorsunuz ki?
--spoiler--
100. bölümün en muhteşem sahnesinin, süleyman ile bali bey arasındaki sorgulama konuşması olduğunu düşünen bir tek ben değilim herhalde? niye etrafımdaki insanlar deliriyor?
--spoiler--
osmanlı medeniyeti ve o günlerde yaşananlar konusunda gösterilenler hep çok güzel, bunları niye ihmal ediyorlar? bir sürü yan karakter var, onları dahil olmuş olmaları için dahil ediyorsanız hiç koymayın daha iyi değil mi? mimar sinan çok güzel bir hamleydi, e sonrası yok. rüstem paşa geleceği parlak bir paşa, yeni ibrahim, ama onun geleceği makama hanig yollardan geçtiğine asla ibrahim kadar değinilmiyor. mustafa nın bileti bir kötü rüyayla kesildi gibi bir mesaj aldık. öyle ya da değil sonraki bölümlerde göreceğiz ancak, bir babanın evladına kıyması birkaç kötü rüyadan, dervişin yarattığı etkiden mi kaynaklanan birşey olmalı? bizim, sonuçta arada yaşanan şeyler illa birebir gerçeği yansıtacak diye birşey yok, ama yüce gördüğümüz bir padişah figürü, zamanının en büyük hükümdarının gözbebeği oğlunu adım adım gözden çıkartıp boğmaya gittiği hikayede daha fazla gel-git görmeliydik diye düşünüyorum.
dolayısıyla, senaryo olarak sonuna gelmiş, hükümet müdahalesi ile piç edilmiş, konusal bir tutarlılıktan ziyade maalesef bir noktada piyesler toplamını andıran, karakterler üzerinde daha fazla çalışılması gereken bir dizinin tadında bitmesi gerektiği fikrindeyim. olan biteni bir aya sıkıştırmak doğru bir karar değilse, hadi bir yarım sezon daha devam etsin, ama tadı kaçmadan da noktalansın en iyisi bu olur diye düşünüyorum.