söykü dergisi sayı 19 çiçek

entry36 galeri
    19.
  1. uzun uzun yıllar önce roma döneminde iki aşık varmış. bu iki aşık bir çayıra oturup öpüşürken adam birden ellerini kızın memesine doğru götürmüş. kız hemen adamın eline yapışıp ' hayır olmaz, sen beni sevmiyorsun, sen sadece sevişmek istiyorsun ' diye çıkışmış. o zaman da kızlar böyle çok nazlıyımış.

    hülasa adam tüm siniriyle ' ne alakası var tatlım, ben seni cidden çok seviyorum, ileride benim karım olacaksın ' demiş. kadın haa haytt demiş yalan söylüyorsun sen, ispat et demiş.

    adam iyice dellenip ' başlatma şimdi nazından ' diyerek yerdeki otları yolup kıza atmış. atar atmaz bir de ne görsün. otların içinde bembeyaz bir papatya çiçeği gözüne çarpmış. hemen aklına bir cinlik gelmiş,

    bak demiş seni sevip sevmediğimi sana ispat edeyim demiş ve başlamış papatya yapraklarından seviyo sevmiyo yapmaya.. kız sormuş bu ne? sen ne yapıyon diye. adam demiş sus konuşma, bu papatya falıdır, eğer son çiçek seviyor çıkarsa demek ki seni seviyorumdur. çiçekler asla yalan söylemez demiş ve yarada sığınırak yolmaya devam etmiş seviyo sevmiyo seviyo sevmiyo derken son yaprakta seviyor çıkmış. sonra kız oracıkta ona domalmış. müthiş sevişmişler.

    o günden sonra o romalı piç bunu tüm arkadaşlarına anlatmış. '' la olum alın elinize bi papatya seviyo sevmiyo yapın, seviyo çıktığı zaman kızlar boynunuza dolanıyor, hemen veriyo demiş. bunu duyan abaza köylüler ise soluğu hemen dağda bayırda çimende almış. 3 sene içerisinde köyün nüfusu 5 kat artmış ve böyle böyle papatya falı tüm dünyaya yayılmış.

    hülasa işin üzücü tarafı ise halen bu fala inanan kızlarımız mevcut olmasıdır. kezban deniliyor bunlara hep. manyaklar.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük