şehirlerarası ya da şehir içi halk otobüslerinde milletimizin başına gelen, kişiyi sinir eden olaylardır.
bir tanesi de bugün başıma geldi. Bursa'nın bir ucundan başka bir ucuna gidecektim ve bindim halk otobüsüne. ulan biliyordum bunun geçtiği yolları, dar mahalle aralarını ama bir umut bugün daha güzel gelir bana bu yolculuk diye düşündüm. neyse gidiyoruz, bursa iyice coşmuş, her yerde yol çalışması almış başını gidiyor, kızcağızın teki bastı düğmeye, inecek. şoför durmuyor. arkadan da kız bağırıyor "inecek vaaar" diye ama ses 20 desibelin altında. şoförde duymuyor. en son bağırdım, "şoför inecek var, dur bi' zahmet", diye. adam durdu. başladı bana bağırmaya. "o zaman düğmeye basıverin çok mu zor". hah ben tedarikli bağırırım millete, kızın düğmeye bastığından emin olmadan dayılanır mıyım şoföre? iki saattir "duracak" kırmızı kırmızı yanıyor. "basıldı tabi, ne zamandr basılı hem de, yandı duracak yazısı" dedim. şofördeki cevaba hayran kaldım, "ben görmedim". seni bravo be koçum o zaman!!
kız indi, biz hala uuzzzuuuuun yolda ilerliyoruz(zor ilerliyoruz). arada dikiz aynasına bakıyorum, adam bana pis pis bakıyor, ne zaman aynaya baksam bakıyor! tek olsam direk dalar bana. buraya kadar her şey normal. neden? çünkü Bursa'nın bu kısmına daha önce geldiydim, ama bugün gideceğim yer daha değişik bir yer. ee nasıl bulacağım? şoföre sormam, hayatta koz vermem ben ona. bastım düğmeye, indim(şoför olaydan sonra düğmeye basmayı beklemeden indirmeye başladı milleti). benimle bi' amca indi. dedim buna sorayım. adam "yanlış indin, şimdi bin bu otobüse bir durak kadar sora in, ya da bu sorduğun yerin tam içerisinden geçiyor otobüs, şoföre söylersin o bırakacağı yeri bilir" dedi. haydaaa şoför mü? ı-ıh, olmaz sormam. bindik yine otobüse, şoför bana garip garip bakıyor tabi. ben de yanlış inmişim, bıdıdı dan geçecek misiniz, dedim. adam bilmiş bilmiş "e kimse bir şey sormadı, sorulsaydı söylerdim. yanlış inmişsin. sorsaydın iyiydi" diyor. lan sanki evlenme teklif ettik, şuradan geçecek misin diyorum be!!
bir durak sonra inme zamanım geldi, ama emin olamıyorum, lan ilmaren azıcık yüzsüz ol, sanki adamı he rgün görüyorsun dedim, beni tam yerinde ,indirmesini rica ettim, geri dönüş istikametini, saatini her bir şeyi sordum. inerken de kanka modunda iyi günler dileştik. the son sözlük.