Burada söz konusu olan nokta; konu başlığına biraz daha dikkat edilirse dindarların nef'sinin yok sayılmasıdır.
el ele tutuşmanın, sokakta öpüşmenin, veya Üstü kapalı altı açık giymenin doğru olduğunu savunmuyorum.
Sokakta aşırı makyaj ile baş örtülü dolaşmanın yandaşı olduğunu söylemedim. Tam tersi sadece müslümanın bu gibi şeylere nefsi yatkınlığı olduğunu söyledim.
(#19856693)Müslümanın da nef'si olduğunu ve bunları da son satırlarda da belirttiğim gibi;
--spoiler--
bütün özgürlüklerden Dinlerinin müsaade ettiği her şekilde yararlanmaya hakları vardır.
Kriter olan vurgu ;
"Dinlerinin müsaade ettiği her şekilde"dir.
Ve birde esas olan konu şudur ki, Müslüman nefsinden dolayı hata yapabilir. Günah işleyebilir. Kusurlarında ısrar edebilir çünkü nefs kişiye yanlışlıklar yaptırır.
Elbette gösteriş nefs'ten dir.
Ancak Ahir zaman Müslümanı, islamiyet karşıtı zihniyete Güçlü olmak ve o şekilde görünmek zorundadır. Ha içinde gücün verdiği kibir var ise işte bu aşamada tevbe devreye girer.
Ama Müslüman kişi, Benim içim temiz bana bişey olmaz demez. yapmış olduğu ibadette tevbe etmesini de bilir.
islam Ahlak'ı Nefsi Terbiye üzerinedir. bu ise Hz. Muhammed (s.a.v) tarafından Büyük Cihad olarak bildirilmiştir.
Müslüman Nefsine uyduğunda Dinden Çıkmaz.
Kat'i emirleri reddedip te Yasak olanları kendine bayrak edinir de doğruymuş gibi yasakları yaşamada ısrar eder ise o zaman müslümanlığı sakata biner.
Kur'anı kerimde Müslüman tabirinden çok Mü'min ve Mü'mine'ler ibaresi göze çarpar.
Müslüman, islam Dininin Amentüsü'ne iman etmiş, islamın şartlarını yerine getirmeye çalışan kişidir.
Mü'min ve Mü'mineler ise iman ettiği gibi koşulsuz ve şartsız olarak, islamı emredildiği şekilde yaşayan kişilere denir.
Dolayısıyla, Mü'min ve Mü'mine olmak olmak çok meşakkatlidir.
Asıl maharet de budur zaten.