tapu memuru veya noter tarafından yapılması zorunlu olup( resmi şekil şartı) alacaklısına borçlusuyla sözleşme yapma hakkı veren bir ön sözleşmedir. yani henüz ortada bir satım sözleşmesi mevcut değildir. şayet borçlu rıza gösterip sözleşmeyi kurmazsa alacaklı açacağı bir inşai davayla hakimden borçlu yerine kabul beyanında bulunmasını( sözleşmenin kurulmasına borçluyu mahkum etmesini-aynen ifa davasıdır) ister. hakimin borçluyu sözleşmeyi kurmaya mahkum etmesi doktrinde hükmün borçlunun kabul beyanına eş olduğu manasına geldiği haklı olarak ifade edilmektedir. bu beyanla birlikte taşınmazın mülkiyetini kazanmak isteyen alacaklı medeni kanunun 716. maddesine göre hakimden mülkiyetin nakli kararı verilmesini talep edecektir( bu dava da inşai bir dava olup hüküm inşai hükümdür)
uygulamada yanlış olarak bu iki dava birlikte yürütülmektedir. halbuki önce hakimin borçluyu sözleşmeye yapmaya mahkumiyet kararı alınmalı( bunla birlikte ortada mk m.716 anlamında bir borçlandırıcı işlem- satım sözleşmesi oluşmuş olur.) sonrasındaysa tescil davası açılmalıdır. usul hukuku prensiplerine uyan budur. tabi iki talebin birlikte incelenmesi yine pratik bakımdan ciddi kolaylık da sağlamaktadır. en makulü bu konuda açık bir hüküm getirmek ve en azından teoriyi pratiğe yaklaştırmaktır.