acısı olan bir şeyin, kendisinin var olmayışını öğretiyor.
aşk acısı çekiyorsunuz ama o acı size; aşka inanmıyorum dedirtiyor.
köpek gibi özlüyorsunuz ama o çaresizlik size; özlemiyorum dedirtiyor.
birisi size o'nu sorduğunda, gırtlağınızı oynatmadan boğazınızın düğümlenebileceğini öğretiyor.
gözyaşı dökmeden ağlamayı, göğüs kafesinde tuhaf bir ağrı varken istemsizce gülebilmeyi öğretiyor.
termodinamiğin 2. yasası gibi; evrende kendi haline ve doğal şartlara bırakılan tüm sistemlerin, zamanla doğru orantılı olarak düzensizliğe, dağınıklığa ve bozulmaya doğru gideceğini öğretmiyor.
ya da ne bileyim; kuraklık sonucu insanların açlık ya da susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalabilmesini ve bu durumda açlık ve susuzluklarını giderebilecekleri başka yerler arayıp bularak varlıklarını sürdürebilecekleri yeni yerlere göç edebileceklerini öğretmiyor.
aşk acısı size kendinizi öğretiyor. bu acıdan sonraki adımlarınız bir başka oluyor.