otelul un tarihine juventus tan sonra trabzonspor u da yendik seklinde gecen mac.
--spoiler--
Maç oynanırken, kendi kendime düşündüm, Hey gidi Trabzonspor, senin ne işin vardı, Romanya;da bir ovada öğleden sonra maç oynamaya; Yirmi sene önce yendiğin Liverpool nerede, sen neredesin? On beş sene önce dışarıda içerde yendiğin Lyon nerede, sen neredesin?
Neyse, şimdi ahhlanmaya da luzüm yok, umutsuz olmaya da; Trabzonspor, turu geçer. Kolay geçer; Futbolcuları maça hazırlamak için özel antrenmana bile gerek yok. Kampa bile almayın. Sadece dediklerimi yapın; Maçtan üç gün önce Lyon, Barcelona maçlarının kasetlerini izlettirin; Maçtan iki gün önce, Trabzonspor müzesini gezdirin; Maçtan bir gün önce de, Ahmet Suat Özyazıcı, Deli Bekir, Ali Kemal, Kadir Özcan, Serdar Bali gibi eski futbolcu ve antrenörlerle bu oyuncuları, Avni Aker;in içindeki Profesyonel Futbolcular Derneği;nde buluşturun; Maç toplantısı, maçla ilgili uyarılar için Ziya Doğan kendi zamanını kendisi ayarlasın artık.
Gerisi laf-ı güzaf; Şuna inanırım, bir takım yeteneksizler ordusu olsa da, eğer havaya girmişse ve de takım olma bilincine sahipse, rakibinin adı sanı çok önemli değil; Galati böyle bir takım bile değil; Ne adı var ne de kendi; Trabzonspor;a baskı kurmaları, Trabzonspor;un baskı kuramamasının sonucu;o kadar;
Trabzonspor turu geçer; Turu geçecek golü attı bana göre; Ama, Avrupa kupalarında galibiyeti, mağlubiyetinden fazla tek Türk takımı olması beni daha çok ilgilendiriyor. Bu çok hoş ve güzel bir şey; O kadar hoş ki, Trabzonspor;u ayrıcalıklı kılıyor. Aynen yaşattığı ilkler gibi, kendini bir adım öne çıkarıyor. Ben Trabzonspor;da oynasam, sırf bu istatistik için bile Galati gibi takımlara yenilmeyi zul sayardım.
--spoiler
