kanaatimce bir insan her zaman rasyonel düşünmelidir. dolayısıyla bir ideolojiye mensupken bile ideolojinin teorisini ve pratikte o ideolojiyi uygulayanların yaptıklarını mutlaka eleştirebilmeli, savunucu değil eleştiren olmalıdır ki insan zekası şahlansın.
iktidara yapılan eleştirileri, sen zaten eleştiriyorsun, sen zaten muhalifsin, amacın iktidarımızı yıpratmak gibi manasız argümanlarla bertaraf etmek yerine iktidara oy verilmiş bile olsa iktidarın yanlışlarını eleştirmek gerekir. bu manalı ve rasyonel tutum koşulsuz şartsız muhalifler bakımından da geçerli olmalıdır. onlar da iktidarın her yaptığını eleştirmek yerine, bir kampa girmek yerine her eylemi ve işlemi rasyonel bir bakış açısıyla değerlendirilmeli ve olumlu olumsuz manalı eleştirilerde bulunmalıdırlar. zeka ve insanın kendini geliştirmesi/ilerlemesi bakımından sadece politik sahada değil, her alanda insan "rasyonel" yöntemle hareket etmeli, ideoloji benimsemek yerine "rasyonalizmi" benimsemelidir. bu yapılırsa işte o zaman insan zeki olur, o beyin de değerli bir beyin olur.
şuraya geleceğim: ben kemalist veya akp 'nin muhalifi olarak asla kendimi tanımlamadım.hatta akp 'yi desteklediğim bir çok husus da oldu(mesela kürt açılımı,ekonomi politikası, vs.) ve hatta bir dahaki seçimde akp'ye oy verebilme ihtimalim de yüksektir. her alanda olduğu gibi politikada da rasyonel düşünmeye çalıştım ve çalışıyorum. buna göre bana hiç kimse saat onda yapılan içki yasağının mantığını açıklayamaz. bu yapılan başkalarının hayatına doğrudan müdahaledir, doğru değildir. demokratik bir ülkeye asla yakışmaz. haydi böyle bir yasak gelecek diyelim. insan bunun sebebini de açıklamaz mı? en azından tasarı halindeyken taslak toplumu bilgilendirmez, meseleyi tartışmaya açmaz mı? böyle ben yaptım olducu bir mantık mı yakışıyor bu ülkeye? ülke böyle mi yönetilmelidir. siz içki kullanmıyor olabilirsiniz; ama elbette belli regülasyonlar altında içki içen insanlara da saygı duyacaksınız. sürekli zam yapıp insanlara dolaylı baskılar yapmayacaksınız, böyle saçma sapan yasaklarla insanların hayatına, geniş anlamda ideolojilerine müdahale etmeyeceksiniz. sizin iktidar olmanız bunları yapabileceğiniz manasına asla gelemez. anayasa' nın beşinci maddesinin de belirttiği gibi devlet, bireyin kendini maddi ve manevi anlamda gerçekleştirmesi için gerekli önlemleri almakla ve engelleri kaldırmakla yükümlüdür, o halde devlet bireyin kendini gerçekleştirmesi bakımından engel koymak yerine, engelleri kaldırmakla "yükümlüdür."
sonuç olarak mesele sadece içki meselesi değildir. bu bir zihniyet meselesidir. insanlar bile biribirlerinin yaşam tarzına saygı duyması gerekirken, objektif olması gereken devlet bunu anayasal bir yükümlülük olarak evleviyetle yerine getirmelidir. herkes elini vicdanına koymalı ve bu zihniyeti mutlaka eleştirmelidir. rasyonel akp'li arkadaşlardan da böyle bir tutum beklerim.
