''yağmurdan önce biz
bütün çılgınlıkları bir bir bölüştük.
bir bir türküleri, telâşlı koşuşları; silahları, tabuları, ayrılıkları..
çoğaltıp yalnızlığımızı feodal tekkelerde,
ellerimizin üstünde bir el bile yokken bölüştük vuruşları.
sonra geceydi ve yalnızdık: çoğalttık susuşları...
yağmura yağdığımız geceye çarptık; geceye hiçbir şey olmadı,
ama biz paramparçaydık!