kampüsü güzeldir, ancak antalya'da olduğu için kampüs dışında bir turizm şehri olduğunu her zaman size hatırlatır. bu üniversitenin öğrencilerinin bir bölümü tiki kız ve erkeklerden, bir bölümü özgürlük diye tutturan topluluk etrafında birleşmiş gençlerden, bir bölümü ise garip ama hiç bir şeyden haberi olmayan anadolu çocuklarından oluşur. insan kendini bu oluşumlardan hiç birinin arasında görmeyince kendini bu üniversiteye bu şehre ait hissedemez. martı seslerini daha yakından duyduğu, türk kahvesini bol köpüklü içebileceği, manzarasına bakıp tarihi koklayabileceği, her kesimden her düşünceden öğrencinin olduğu, kendini ait hissettiği şehrin üniversitesine gitmek ister. ister ve bekler...