1903 yılında Chicago'da doğan başarılı polis.
Küçük yaşlardan itibaren polis olma sevdasıyla yanıp tutuşan, sonunda da FBI tarafından göreve alınarak Amerika'nın suç merkezi Chicago'ya gönderilmiş kimsedir aynı zamanda. Oh olsundur, gününü görsündür.
Chicago Burau of Prohibition'da çalışmaya başladığında şahit olduğu ilk şey, merkezdeki rüşvet pazarının ve suçlulara göz yummanın ne kadar katlanılamaz bir boyuta ulaştığıdır. Bu durum Eliot Ness'in idealist yaklaşımına tümüyle terstir ve bununla beraber kahramanımız merkezdeki üstlerini dikkate almayarak suçlulara karşı ciddi bir mücadele vermeye başlamıştır. Tabi henüz kimlerle dans ettiğinin farkında değildir genç polisimiz, zira karşısındaki düşman, bizzat Al Capone tarafından yönetilen, Amerika'nın en büyük suç örgütüdür.
Al Capone ile girdiği mücadele Eliot'ı hem polis merkezinden hemde aile yaşantından uzaklaştırmıştır ve Chicago'lu gangsterlerde kendisini öldürmek içni artık fırsat kolluyorlardır. Ve artık Eliot Ness için tüm bu olanlara bir son vermekten başka çıkar yol kalmamıştır artık.
Yanına kendisine sadık iki polis görevlisini de alan Eliot Ness Al Capone'un kuvvetlerine karşı hem çatışmalara girmiş, onun işlerini bozmuş. Bununla kalmayıp Al Capone'un vergi kaçakçılığı suçunu Al Capone'un "satın almış" olduğu mahkeme senatosunu değiştirerek teyit ettirmiş, Al Capone'u hapse tıktırmıştır.
Chicago adına önemli bir polis olarak tanınan Eliot Ness FBI'daki görev süresi boyunca bu tip mücadelelerine hep devam etmiştir. 1957 yılında da kalp krizinden hayata gözlerini yummuştur.