-seçim gününe kadar atıp tutup, ülke hakkında yorum yapıp bilinçli olarak boş veya geçersiz oy kullanmak.
-şu an'a kadar iktidar olan partilerden memnuniyetsizliğine karşın dolandırıcıların başkanlık yaptığı partiye oy vererek tepkisini ortaya koymak. (bunlar arasında olsun adam hiç değilse zengin yorumu yapan psikolojiye sahip seçmenler bulunmaktadır)
-inançları gereği taktığı başörtüyü -ülkenin büyük sorunu- yaptıktan sonra bu sorun(!)a çözüm bile getiremeyen partiye "dindar"(!) gözüyle bakıp oy vermek.
-abd'ne serzenişte bulunup, abd yalakalarına oy verirken düşünemeyecek kadar uyuşmuş olmak.
-siyasi gündemin gidişatını hayat akışından ve gerek kendi gerek çevresinin hayat standartlarından çözemeyerek, halkı
kendi çıkarları doğrultusunda etkileyen, göz boyayan tabir yerindeyse köle-köpek medya kuruluşlarından takip etmek.
-ne zaman, ne şekilde yapıldığı belli olmayan -uydurma- anketlere göre güçlü gösterilen tarafta yer almak adına oy kullanmak.
-parmağına dökülen mürekkebin daha az olması için çırpınmak.
-kalabalığa yakalanmamak için erken saatlerde oy kullanmak.
-sıra beklerken kız/erkek kesecek sosyal bir ortam oluştuğu kanaatine varıp icraata geçmek.
gibi ufak çaplı psikolojik durumlarda seçmen bünyesinde mevcuttur.
seçmenin en tehlikeli psikolojisi; inançlarının, insanlığının, ülkesinin, toprağının milim milim satıldığını sadece "laf" sanmasıdır.