kuran'ı yalan tercümelerle çarpıtıp akıl mantık dışı emperyal işi yobazlıkları islam diye insanlara yutturmaya kalkarsan e haliyle birileri de bu abukluklara inanmaz.
bu ''iddia'' şeklindeki menfi söyleme verilecek cevap basittir.
bir yaradan varsa insanoğluna bir takım ipuçları vermek zorundadır. aksi halde insan ölüp yaradanın karşısına geçtiğinde 'beni mesul tutamazsın ben senin varlığından habersizdim ve bana neyin doğru neyin yanlış olduğunu hiç söylemedin' deme hakkına sahiptir.
dolayısı ile tanrı insanoğluna hem varlığını hem de doğruyu,yanlışı bir takım ipuçlarıyla göstermek zorundadır.
tanrı alenen bunları yapamaz aksi halde bu dünyanın bir anlamı kalmaz.yanlış yapacak insan bulmak imkansız hale gelir.iyi ile kötünün ayrımı yapılamaz.haliyle öte tarafın da anlamı kalmaz.
belirttiğim üzere varlığını hiç belli etmezse bu kez de kimseyi mesul tutamaz.
işte bu yüzden yaradan insanoğluna pek çok elçi göndermiştir doğruyu ve yanlışı anlatmaları için.
en son da muhammed mustafa'yı göndermiştir ve sonrasında da başka bir peygamber göndermemiştir çünkü artık insanoğlu aklına geleni taşa kazımıyor kağıda döküp saklıyor ve dünya gittikçe küçülüyordu.haliyle bundan sonrası ipuçu değil aleniyet olurdu.
yaradan muhammed mustafa'dan sonrası için insanoğlunu iyiye doğruya yaklaştıracak büyük düşünürler , bilim insanları , din alimleri , devlet adamları gönderileceğini kuran'da belirtmiştir.
nitekim insanoğlunun gerçek anlamda zihinsel ve bilimsel gelişimi islamiyet sonrasıdır. zira 7.yy'dan itibaren başta islam toplumlarının hızla gelişimi ve ardından batı toplumlarının bu bayrağı devralmasıyla insanoğlu bugünkü konumuna yükselmiştir.
islam toplumları muhammed'in islamından hızla koptuğu için bilim ve aydınlanma yarışında geri kalmıştır.
sonuç itibariyle tanrıya inanıp dinlere inanmamanın bir mantığı yoktur.aksi durum tanrı ile insan arasındaki konum farkına terstir ve islam'ın gerçekliğinin ispatı kuran-ı kerim'dir. yalan yanlış çevirilerle hurafeler yığınına döndürülmüş amerikan islamının kitabı ile karıştırılmamalıdır.