yarım kalan bir aşk hikayesi

entry145 galeri
    34.
  1. pişman olmaya başlıyor gibiydim. 1 hafta geçmişti evde pek huzur yoktu. abime kaçan yengem bile aysima ya mesefa koyuyor, bakkala çakkala pazara gezmeye gittiği zaman aysima'yı çağırmıyordu.

    aysima kalabalığın içinde yalnız kalmış gibiydi. ne kadar dışarı çıkarıp gezdirmeye çalışsam da sonuçta bende çalışan biriydim. senelik iznim bitmiş ve barmenlik yapmaya devam ediyordum. pek fırsatım olmuyordu ve aysima ağzındaki baklayı çıkartıp taşınalım mı kukla dedi.

    - neyle? nasıl? nereye?
    + bende çalışırım. inan bir kuru ekmek bir soğan olsun, o da bizim olsun, öyle daha çok mutlu oluruz kukla dedi

    sürekli böyle şeyler söylemeye başladı ama o kadar güzel söylüyordu ki ona gittikçe aşık oluyordum. bu çok acayip bir şeydi. hem kızıyor, hem bağlanıyordum.

    ve birlikteliğin 8. günü başka bir şey öğrendim.

    işten eve geldiğimde aysima anneme su veriyordu. annem teşekkürler kızım dedi.

    vay amk bu tablo en kral manzara resminden bile daha güzeldi. sevinçten ölebilirdim ve öğrendiğim şey de şuydu. evli bir erkek için en büyük mutluluklardan birisi, karısının kocasına değilde annesine hürmet etmesiydi. kocası yerine annesine gülmesi ve annesine sarılmasıydı. aysima anneme sarılsa dünyalar benim olurdu. hoşş, gerçi bu tablo da ömre bedeldi... sanki o verdiği suyu ben içmiştim, sanki içimde ki bütün pislik temizlenmişti...

    mutluydum...

    babamın okus pokus yapıp sırtımdan meyveler çıkardığı çocukluğumdaki gibi mutluydum.

    çok mutluydum...
    5 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük