deistlerin ateizm kavramıyla birlikte anılması ve bu doğrultuda tanım yapılmaya çalışılması ya da benzetilme çabaları saçmalıktır. dindarların içinde bir kesim ise; aslında onlar da ateistler veya ateist olabileceklerini iddia etmeleri de cahilliktir. deist birinin, ateist görüşe daha yakınım diye kendi inancını yorumlaması ise tam bir safdilliktir.
desitler: "tanrının gücü yaratmakla sınırlıdır, bir kez yaratıldıktan sonra dünyanın hiçbir işine karışmadığını ve yönetmediğini" belirtirler.* ateistler ise; tanrının var olmadığı kesin bir doğrudur. * tezini savunurlar. deistlerin savundukları Tanrı ve Yaratma inancı, ateizmin yok hükmündeki teziyle örtüşmediği gibi, deist ve teistlerin tek Tanrı yönündeki doğruları aynı nokta ve düzlemlerde kesişmektedir.
örnek: O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır ( haşr suresi -24) teistlerin inandığı ve kuran da yazıldığı gibi inananların ortak noktası tek tanrı-Allah inancıdır. Rahman Kuran-ı öğretti. insanı yarattı. ona açıklamayı öğretti. göğü Allah yükseltti ve mizanı(dengeyi) O koydu.(rahman suresi 1 2 3 4 ve 7) ayetlerde belirtildiği gibi, deistlerin Allahın fiilleri bağlamında teistlerle fikir ayrılığı bu yöndedir. fikir ayrılığı sadece deistlerle olmadığı gibi dindarların bile kendi içerisinde, dini uygulamaları ve yorumlamaları sırasında, bazı veya birçok konu üzerinden karmaşıklıklara ve fikir ayrılığına yol açtığı inkar edilemez.* bunun aksini savunmak sorun ve bölünmelerin olmadığını iddia, etmek ise saflık olur. fakat yaratılış bağlamında tek Allah inancı iki görüş tarafından da kabul edildiği yadsınamaz gerçektir.
Unutulmamalıdır ki Hz. Muhammed (sa) elçilik görevi kendisine vahiy edilmeden önce; putlara inanmazdı ama aradığı dini inancıda ne Hıristiyanlıkta ne de Yahudilikte bulabilmişti. bir gün Ey Allahım, eğer hangi ibadet etme biçiminin senin hoşuna gideceğini bilseydim ona uyardım, ama bunu bilmiyorum diye münacatta bulunmuştur. islam peygamberi s.75 paragraf 145 (islam tarihçisi ibn hişam 144 145)