üst üste üç gün boyunca rüyada gördükten sonra her sabah uykudan kalkınca kendimi tokatlama sebebim olan adam. özlemiyorum desem yalan olur. sevgiliden ziyade insan olarak hayatımda varlığını özlüyorum en çok. arkadaşken bile eğlenebilmeyi, eften püften şeylere ve tüm zorluklara rağmen gülebilmeyi özledim. bunları yazıyorum diye kızma, çünkü hayatıma güzel anılar, anlamlar katmış olman bile yeterli özlemek için. bursa' dan taşındığımdan beri açmadığım bir koli vardı. üzerinde nazlı+deniz yazıyordu. açtım: kurumuş güller, şarap mantarları, fotoğraflar, kinder sürpriz oyuncakları, satranç takımı; yanında eşantiyon yarım, buruk bir gülümseme. insan bazen eskiden ne aptalmışım dedirten pişmanlıklar duyuyor; büyüyoruz sanırım. neyse...
yıllar sonra benden gelsin.