15 mayıs 2013 thy grevi

entry80 galeri video11
    44.
  1. kişi sendikaya güvenmiyor diye patronuna ses etmek istemiyorsa kendi tercihidir. lakin bugün grev kırıcı konumundaki işe giden k/m ve kokpit personeli madem sendikaya güvenmiyor neden sendikadaki üyeliklerini iptal ettirmiyorlar sorusu gelir akıllara ister istemez. madem şirketini çok seviyor o personel ayrılsın sendikadan, böylelikle grev kırıcı olmaz.
    ama biliyor eğer sendikalı olmazsa grev hitamı tis imzalandığında bi skim alamayacağını. tamamen çok sevdiği şirketinin(!) kendisine hem manevi hem de maddi olarak iş hayatını zindan edeceğini. o yüzden nalıncı keseri gibi işine geldiği yerden yontuyor.
    Sendika olduğu için grev zamanında greve katılmasa bile şirket sike sike tis'e yakın haklar sağlayacak kendisine biliyor. O yüzden geçiniz bu sendikaya güvenmiyorum edebiyatını.
    Başbakanı sevmiyorum, istemiyorum diyor ülkenin büyük kısmı sorsan lakin bakıyorum ülke vatandaşlığından ayrılan yok. neden acaba?
    Sebebi malum.
    bu da eşdeğer bir tutum.
    geçiniz bu ikiyüzlülük tafralarını. sanki sendika başkanını ben seçiyorum dışarıdan destekleyen biri olarak. uçucu personel olarak bi zahmet götünü kaldırıp sendika başkanlık seçimlerine katılsaymış o zaman. 27 yıldır atilay ayçin hiç birinin beğenmemesine/istememesine rağmen orada duruyorsa kalkıp hiçbir uçucu personelin "yaa bu herif ağa olmuş, keyfine bakıyoruz" falan demesin. bu memlekette beşiktaş kulübü bile yıldırım demirören gibi bir adamdan bir şekilde kurtulduysa hava-iş dediğin sendika atilay ayçin'den her türlü kurtulurdu 10 yılda.
    sendikaları şu anki bulundukları konum itibariyle -siyasete karşı sürekli muhalif- işlevselliğini ben de sorguluyorum ve çoğunlukla faydasız buluyorum. şu memlekette az buçuk işini yapan 3-5 sendikacı vardır yoktur. demiyorum ki atilay ayçin süt kuzusu biridir ama çoğunluk için görebildiğim kadarıyla iyi işler yapmaya çalışıyor.
    305'den ziyade münferiden işten çıkartılanlar konusunda keyfi davranmıştır. eğer ki iyi bir tazminat söz konusu değilse pek de ilgilenmemiştir bireysel sorunlarla. 305 konusunda ise esip gürlemeyin. iş mahkemeleri ve temyiz sürecinde yargıtay bile o insanlara çatır çatır işe iade verirken o çok sevilen şirket thy(!) halen işe geri almamakta diretiyorsa atilay ayçin de onlar adına müspet bir gelişme olmamasını gayette koz olarak kullanır.
    geçen yıl 29 mayıs bir nevi sendikanın kendi bacağına sıkmasıdır. bunu neredeyse bütün personel biliyor. ha şu da var, o personel yasal haklarını alıp işe gitmediklerinde zaten böyle bir ihtimalin olabileceğini biliyordu ve bunu göze alarak gittiler. gitmeseydiler eğer bugün bu grev yapılıyor olamazdı. yarın da en kaba tabirle konuşuyorum kusura bakmasın kimse, bu grev kırıcı abiler ablalar anaları sikilse bile çıkıp gık diyemeyecek konumda olurdu.
    o yüzden o şirketini çok seven grev kırıcıları(!) bana sorarsanız kalkıp o 305 kişinin sıçtığı boku yemekten taşaklarını emmeye değin her türlü muameleyi yapmak durumundadır. buna sendikadakiler de dahil. nitekim bugün sendika halen inatla o 305 kişi için mücadele verirken, 305 sayesinde halen çeşitli haklarını kullanabilen kitle maalesef ki onlara en büyük ihaneti yapmakta herhangi bir beis görmemektedir. borcu harcı yarağı küreği olan gerçekten çalışmak zorunda olan insan yok mu içlerinde. var, yığınla, saygı duyarım bu tercihlerine.
    bakın grev kırıcı olup da uçuştan döndüğünde grev alanına gelen uçucular var. en azından onlar kadar cesur olabilseler ya.
    kaptanlar artık seferlerde adlarını söylemiyor klasik anonslarda. 1. kaptan ve 2. kaptan diyor. götü yemiyor hiç birinin adını söylemeye. neden acaba?

    Sendikayı ve idare şeklini sev sevme skimizde değil. 305 kişi için sendika bir skim yapmadı deme sakın. sendika o 305 kişi için 1 yıldır diretiyor. her türlü yasal merciide hakkını arıyor. lakin o çok sevilen şirketin yaptıkları ortada. buna rağmen şu durumda sendikayı bahane etmek fazlasıyla ucuz bir numara.

    yine de kendince haklı sebepleri olanlara kızmıyoruz, sövmüyoruz. grev hakkıyla başarılı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. önceki entry'de belirttiğim üzere bu grev lufthansa'daki grev misali öyle şak diye etki göstermeyecek. zira uzun vadede etkisini hissettirecek. yaz sezonu açılıyor ve frekans yükseltmeleri başladığında işin rengi piyasaya çıkacaktır.

    ps: lufthansa konusunda da aydınlatayım. lufthansa 33.000 çalışanı olan bir şirket ve şirket içerisindeki her bölümün neredeyse sendikası var. açın bakın geçen yıl sendikal grevlerden kafayı kaldırabilmişlermi diye. ocak ayında güvenlikçiler şubat'ta harakat mart'ta kabin nisanda kokpit derken geçen yıl neredeyse grev yaşamadıkları ay yoktu. o yüzden biliyorlar başlarına geleceği. orada sayının pek bir önemi yok. 300 kişilik birim eğer sendikalıysa ve konumları ciddi anlamda iş durduruyorsa lufthansa sike sike toplu sözleşmeye yanaşıyor. oradaki sendikaların müthiş başarılı olmasıyla pek alakası yok durumun. oradaki çalışanların birbirlerinin hakkını gözetmesinden kaynaklı.
    mabadınıza selam ettirmeyin gece gece.
    0 ...