oda arkadaşı değil de kendisi yan oda arkadaşım olur(tek bir dairede iki ayrı odada-bir elmanın iki yarısı-o kurtlu tarafı, bense çürüyen yanı).
1) şu geçtiğimiz bir buçuk saat içerisinde, odasının kapısını ve dış kapıyı tam 17 kez açtı-kapadı. neden? bilmiyorum. kendi odamda olduğum için kapıların açılıp kapanma seslerini duyuyorum. lan hadi bir kere çöp atmaya çıktın, bir kere yemek yapmaya çıktın, 3 kere yemekleri kontrol etmeye çıktın, bir kere yaptığın ve yediğin yemeklerin tabak-çanağını bırakmak için çıktın, bir kere de meyve tabağı şöleni yapmak için çıktın, bir kez de yine çöp için çıktın, tamam bir kez de markete gidiver....eeeee17 olmadı.
2) cumartesi pazarları saat 7'de kalkıp televizyon izliyor. garip olan bu değil(gerçi benim için yine de garip, uyu lan) o saatte uyuyan vardır diye düşünmüyor, bangır bangır bağırtıyor televizyonu!
3) hafta içi her gün aynı saatte tost yapıyor kendisine ve her gün o tostu kazıyor. çünkü yakıyor o gariban ekmeği. bir sabah yakma be, bir sabah yakma da odam yanık ekmek kokusuyla dolmasın!
4) bu herhalde en ilgincidir. bu beni her gördüğünde "ay seninle de bir gezemedik. şöyle bir bursa turu atalım, oturalım konuşalım, yemekler yiyelim, seninle konuşmak istediğim çok şey, gezmek istediğim çok yer var" falan filan sallıyor bayağı. her seferinde de kanıyorum "heheh iyi insan, iyi insan" diyorum. ama şu yaptığı şerefsizlik değil mi, hem de bir kez de değilllll üsteliiiiiiik(Teoman'a sevgiler).
ben mutfakta yemek yapmaya çalışıyorum(gerçekten çaba sarfediyorum) balkondan bunun geldiğini gördüm. dedim, heley çok yemek yaptıydım ona da veririm. bekle bekle yok. bekle bekle yok. nerede bu, çoktan gelmesi gerekirdi. ben daha fazla bekleyemedim. aldım azığımı, kapadım mutfak lambasını geçtim odama. 5 dakika sonra dış kapının açılma sesini duydum. "tüh la, azıcık erken geleydi yemek verirdim, şimdi şansına küssün, hiiiç buyur edemem" dedim. tıkındım. bir kaç kere daha bu olayın benzeri oldu. yine bir gün akşam üzeri yemek yapıyorum, odama geçeceğim tam mutfak lambasını kapatırken, baktım bu geliyor(balkondan dışarısı gözüküyor, tam bunun geliş yolu manzaralı). kapamadım lambayı, içeride ışık var ya beni fark eder diye büzüldüm iyice(1. kattayız biz). bu yolun köşesine gitti orada beklemeye başladı.la bu niye bekliyor be, manyak mı diye düşünürken aklıma bir hinlik geldi. gizlice çıktım gözetleme yerimden ve lambayı kapadım. baktım bu kaptırmış geliyor. vayyy şerefsiiiizzz, ben bu gelsin yemeğimden payleşem diye beklerken, bu benim ortalıklardan çekilmemi bekliyormuş, ondan gelmiyormuş. ama hala neden böyle bir mallık yaptığını anlamıyorum. arada kapımı tıklatıp garip garip sorular soruyor, arkadaşlarına hediyeler alıyor "ben beceremiyorum, yardım eder misin" diye gelip hepsini bana paketlettiriyor. bugün de menemen yaptım, yer misin dedi, yerim dedim, ama bana ayırmamış bile.
bazen kendimden şüphe ediyorum, aslında o normal de ben mi manyağım? hatta o yok da ben mi uyduruyorum öyle bir manyak kişilik?
not: ben bunları yazarken iki kez daha hem kendi kapısını hem de dış kapıyı açtı kapadı.