bir yazarı yazmaya ve üretmeye iten yegane durumdur kannımca. mutsuzluk melankoli ve ruhun adeta kafes içinde çırpınışı yazarı düşünmeye ve üretmeye iter ve bir yerden sonra ruhun dolup taşmasının ardından gelen patlama, onun kaleminden dökülenlerle vücut buluverir.