o kadar azaldı ki artık şehirlerde bahçeli evler, meyve ağaçları. el birliği ile yok ettik yeşil alanları. işte bu yüzden "efsane nesil" kavramını hakediyor bu nesil.
çocukluk dönemlerinde nisan ayının başlarında erik ağaçlarının çiçek açtığını görmüş, hangi dalda en iyi erik olacağına önceden kestirmiş, gene aynı ayın sonlarında tam olmamış erikleri serleşmemiş çekirdeği ile yemeye başlamış, mayıs ayının gelmesine müteakip de bulduğu her fırsatta komşunun bahçe duvarından sessizce atlamaya çalışmış, ağaca tırmanmış, ceplerini tıka basa erik ile doldurmuş, komşunun kendisini farketmesi ile paniğe kapılarak kaçmaya çalışmış, aralarından bazı arkadaşlarının ağaçtan düşerek kolunu çatlattığını ya da kırdığını görmüş, kaçarken de büyük ihtimalle ya bir koca kova dolusu su kafasına boca edilmiş ya da arkasından bir şeyler fırlatılmış, sorumsuzluğunun ve çocukluğunun getirisi ile kahkahaları eksik olmamış, "allah baba affeder olm çocukları" masumiyetinde, kendince mutlu bir çocukluk dönemi yaşamış nesildir.