--alıntı--
Lasswell'in ünlü yapıtının başlığını anımsıyoruz: Siyaset: Kim, neyi, ne zaman, nasıl elde ediyor? ABD'li siyasal bilimciye göre, siyasetin incelenmesi bir yerde etki ve yetkilinin incelenmesidir: Her toplulukta, herhangi bir belirli zamanda, her değerin çoğuna topluluğun birkaç üyesi sahip olduğu için, herhangi bir değerin dağılım kalıbının çizimi bir piramite benzemektedir.
Herhangi bir değerin çoğunu alan az sayıdaki kimseler seçkinlerdir. Geri kalanlar ise alttakiler, sıradan kişilerdir. Seçkinler kendi varlığını, simgeleri güdümleyerek, arzı denetimleri altında tutarak ve zora başvurarak korur ve sürdürürler.
Lasswell, siyasal bir organda iktidar sahiplerini, siyasal elit olarak tanımlıyor. Toplumsal açıdan etkili, ancak iktidarla ilişkileri gevşek olan öteki seçkinleri bu tanım dışında tutuyor. Lasswelle göre siyasal seçkinler kaçınılmazdır; çünkü toplumun uyum içinde bulunması için bir orkestra şefine gerek vardır. Buna göre, yönetici azınlık gerçeği demokrasi ile çelişmez. Yeter ki, yönetenler yığınlar karşısında sorumlu olsun ve onların isteği sonucu iktidardan ayrılsınlar: Yönetim daima azınlığın yönetimi olmuştur. Fakat, bu olay demokrasinin hangi derecede gerçekleştiği sonucunu cevaplandırmaz. Liderlerin yüzdesi ile demokrasinin bulunup bulunmadığını birbirine karıştırmak, ilkel bir yanlışlık yapmaktır, çünkü bir toplum demokratik olduğu halde, kendisini küçük bir liderlik grubu ile ortaya koyabilir. Temel soru, sorumlu tutabilmeye dayanmaktadır.