gülüşünü gördüm özlemişim, saçını saklarken bi yandan sana bahşedilmiş diğer eşsiz parmaklarınla bi resim çizer gibi yüzünü kapatışın sonra bi kalkuleytır ahah tamam hesap makinesi alıp parmak çukurlarımdan hangi ayın kaç gün eziyet çektiğini hesaplayıp ordan seni görmediğim dakikalar ve saniyelerle takıldım derken dayanamayıp şarkımızı dinledim i just cant keep hanging on be bebeğim. tepkisizleştim anladın mı para üstü vermeyen büfeciye ses etmedim yeşil ışık yandı oracıkta keyifle kalakaldım devam edemedim sanki hepsini sen tasarlayıp gökyüzüne yerleştirmişsin gibi her bulutta tam ortandan yakaladım seni pantolonum giyilmeyecek haldeydi yenisini alırken bu üstümde kalsa etiketi burdan okutsak diyen kızı görünce de canım çok yandı acaba üstüne hiç kahve döküldü mü dedim dökülmüş olsa ne değişir ona aşık biri dökmemiştir muhakkak kendi mallığı. kilo verdim o sıra sen aklıma geldin kendime hiç bakmıyorum diye bana kızışın, ne olacak amına koyayım kilo alsam bu sefer de biraz kilo al deyişi aklıma gelecek olduğu kadar yani yapacak birşey yok az önce sigarayı yakamadım çakmağın gazı bitmiş diye üzüldüm seninle çakmak bulamayışımız. bana vaad edip yerine getirmediğin dünyaları toplayıp sonra kendimden çıkardım ve hiç kaldım koskocaman bir eksi hiç. tripler yaşadım ben ona aşığım acaba kendime dokunsam ona dokunmuş sayılırmıyım diye öyle değil mi islamda niyet önemli benim niyetim sana dokunabilmekti tekrar ama sarmadı ben sen kadar çirkin olamadım. komşulara karşı çok ayıp oldu lan. kan aksın istiyorum sana duyduğum şeyler çok acı ve çok romantik.