öncelikle; reyhanlı'daki patlamalarda ölen insanlarımıza allahtan rahmet diliyorum. zira ortada böyle bir olay dururken buralara gelip entry yazmak zor geliyor..
ama bunu yazmazsam da olmaz. tutamam kendimi.
şimdi ortada bir aziz yıldırım gerçeği var. bu adamın fenerbahçe'ye katkısı büyüktür eyvallah. buna lafım yok. kulübü kalkındırmış mıdır? evet.
ama bunu yaparken de ezeli rekabeti düşmanlığa çevirmiş midir? çevirmiştir. 17 takımı bize düşman yapmış mıdır? yapmıştır. kendini fenerbahçe'nin sahibi gibi görmüş müdür? görmüştür... bugün sahada yaşananlar, açık ve net, tamamen bu adamın ürünüdür.
galatasaray'a hiç bir şey demiyorum. demeye yüzüm yok. o adamlara sataşan zaten bizim başkanımızdı. her fırsatta dışarıda düşman aradı, her yenilgide başarısızlıkta dış mihrakları öne sürdü. e zaten en büyük rakibimiz galatasaray olunca, bu tavırdan en çok nasibini alan da onlar oldu. ben ünal aysal'ın, takımına adam gibi yaklaşıldığında, saygılı ve centilmence bir anlayışla muhatap alındığında, uzatılacak bir zeytin dalını iteceğini düşünmüyorum. zira beyefendi bir adam. aziz yıldırım gibi çirkef değil.
bugün saha içinde volkan demirel ve emre belözoğlu kaynaklı çirkeflikleri gördüğüme göreceğime bin pişman oldum. utandım resmen, yerin dibine geçtim. drogba adamı kaldırmaya geliyor, volkan atarlanıyor. melo (ki o da çirkefin önde gidenidir. kendi taraftarı bile söyler) adamı kaldırmaya geliyor emre atarlanıyor. hele ki son pozisyon... volkan'ın yaptığı tam bir kansızlıktı. kime bu atarın birader? kime neyi ispatlamaya çalışıyorsun? siktir et üç oyuncu değişikliği hakkını, takımı yalnız bırakmayı falan.. böyle bir pozisyonu bu noktaya getirmek, sabri'nin boğazına sarılmak nasıl bir delikanlılık, nasıl bir profesyonelliktir? siktir git bu takımdan volkan. vaden doldu senin.