nasıl yeter bu küçücük beden herşeyi kucaklamaya, şaşırırır insan.
herşeyi fazla gelir kendisine, hep birilerine dağıtacak kadar çoktur şefkati, sevgisi, parası... olmayanı bile bulur buluşturur da olmayana verir benim annem.
ağabeyinin böbrekleri iflas edince, kendi böbreğini çıkarıp veren bir kadın... iyileşen ve hayatına devam eden bir ağabey ve iyileşemeyip abisinden beter olan annem... yine de şikayet etmez, arada söylense de halinden memnun gibi davranır benim annem.
üvey oğlunu, babasıyla artık bir bağı kalmamasına rağmen,*annesiymiş gibi koşuşturup evlendiren bir kadın...
üvey oğlunun çocuğuna, sanki kendi torunuymuş gibi bakan, hakettiği saygıyı bile göremezken kendini iki yaşında bir çocuğa adayan miniminnacık bir kadın...
çocuklarını tek başına büyütüp okutan, kimseye muhtaç olmayıp böyle yaşamayı öğreten erkek fatma, sabır taşı...
"ben kararlı uçarken yolumda,
sen çatık kaşlarının altında...
her yeni güne sevgiyle başlarsın
anneemm, sen benim yanıma kalansın...."