gülhane parkındayım. babam, annem, ablam tüm ailecek geziyoruz. 6-7 yaşlarındayım. elimizde şeker hayvanlara bakarken,
pat bir akbaba gördüm. devasa idi. şaşırdım. ona aval aval bakarken babam gülerek seslendi '' kukla ne yapıyosun öyle '' dedi. hiçç sevap kazanıyorum baba dedim.
tekrar güldü babam, nasıl yani dedi
'' amcam öyle öğretti, allah adaleti iyiliği ve akbabaya bakmayı emredermiş ''
puhahaha bu cümleyi bitirir bitirmez tüm aile fertlerinden bu ses çıktı. resmen herkes krize girdi. hatta hiç gülmeyen abim bile at gibi kişnemeye başladı.
babam saçımı sevip; ' akbabaya değil olum akrabaya bakmayı emreder ' dedi. halen gülüyordu. herkes gülüyordu.
kızdım.. çok kızdım. garip bi utanma, mahçup olma duygusu oldu. çünkü amcam beni kandırmış ve komik duruma düşmemi sağlamıştı.
ertesi gün amcamı gördüm ' neden böyle böyle dedin, artık seninle konuşmucam ' dedim.
olayı anlatınca amcam da güldü. sen beni yanlış anlamışsın, ben akbaba değil akraba dedim , sen öyle anlamışsın kukican dedi. makas aldı yanağımdan.
o günden sonra insanların ne dediğini değil, ne düşündüğünü öğrendim. yani dilinin değil, kalbinin önemli olduğunu öğrendim.
özetle dil ile kalp kırmak kolaydır. bir kelimeye ve ya bir cümleye bakar.
ama kişi aşmış ise bunları pek kafaya takmaz. çünkü bu lafları söyleyinin amacını bilir. ciğerini, dalağını, kalbini bilir.
amcam akbaba demiş olsa bile onun şaka takıldığını, aslında pekte ciddi olmadığını, üzmek değil eğlenmek maksadı ile yapacağını şimdi daha iyi anladım.
tıpkı sizleri anladığım gibi.
evet malesef bu sözlükte de öyle yazarlar var ki, amaçları gayeleri çok belli.. belli kişilerin nick altına gidip sözüm ona akıllara sıra ayar veriyorlar. yaptıklarının eleştiri ile uzaktan yakından alakası yok. aslında kalplerinin tasvip etmediği şeyleri, dilleri ve klavyeleri sayesine yapıyorlar.
e malum bu sözlükte bir yazarı översen beğenilmezsin ama ayar verirsen şukulara boğulursun. en beğenilen listesine falan girersin. bunu bilen o kişilerde saldırıp saldırıp durur. öyle eğlenir.. sonra kim ölee kim kala..
kaçan kaçana...
uzatmayayım.. mesajlaşırken bile birden tepki gösteren, küsen, alınan, açıklama fırsatı vermeksizin akla hayale gelmeyecek laflar söyleyen bir çok yazar bile tanıdım. sonuçta sanal alem deyip dostluğu bir kalemde silen adamlara şahit oldum. onun nick altına neden yazdın, neden öyle dedin, ben onunla küsüm diyen salaklar tanıdım.
velhasılı eğer cidden iyi bir sözlük isteniyorsa, iyi yazanlara ayar vereceğinize tebrik edin derim. ha ben iyi yazarım da demiyorum.. bunu asla söylemem... lakin yazmasını seven biriyim. çenemi sikim aklıma ne gelirse yazarım. beğenen olur, olmaz. onlar ayrı konu. zevk meselesidir.
özetle güzel hikayeler, güzel yazılar, güzel capsler isteniyor ise, onları paylaşan kişilere ayar verilmesin derim. eleştiri yapılsın ama ayar verilmesin. canı sıkılan varsa da gelsin bana soksun.
