"küba, imparatorun çıkarlarının ateşli bir gardiyanı olan uluslararası para fonu (imf)'na üye olmayan ve üye olmak da istemeyen birkaç ülkeden biridir. eğer ellerimiz ve kollarımız, bretton woods'da üreyen ve ondan vazgeçmesi gereken ülkeleri de istikrarsız ve yokedici hükümetlerle politik olarak yıkan bu kötü kurum tarafından bağlanmış olsaydı, yukarıda saydıklarımdan hiçbirini gerçekleştiremezdik. dünyaya adaletsiz ve akıl dışı ekonomik düzenlerini empoze eden imf ve neoliberalizmin çifte boyunduruğuna bağlananlar için çıkış yoktur.
sosyalizm olmadan, ülkemizdeki herkes maliyetleri çok yüksek olmasına rağmen, dini inançları veya politik görüşleri sorgulanmaksızın ücretsiz sağlık ve ücretsiz eğitim hizmetlerinden faydalanamazdı.
sosyalizm olmadan, uyuşturuculardan, genelevlerden, kumarhanelerden, organize suçlardan, ölüm mangalarından, linç girişimlerinden ve kanun dışı cezalandırmalardan temizlenmiş bir ülke olamazdık.
sosyalizm olmadan, kübalı aileler çocuklarının sağlıklı, iyi eğitim görmüş, yetenekli insanlar olarak büyüdüklerini göremez, uyuşturucu kullanacağı, suç işleyeceği veya sınıf arkadaşı tarafından okulda öldürüleceği gibi korkulardan uzak olamazdı.
sosyalizm olmadan, küba bugün olduğu gibi yarımkürede abd toplumundan bile kâr elde eden uyuşturucu akışının karşısındaki en sağlam bariyer olamazdı.
sosyalizm olmadan, küba 42 yıldır, avrupa'nın birçok köşesinde olduğu gibi, başka bir dünyadan gelmiş gibi garip kıyafetler giyen adamlarla ve isyan karşıtı araçlarıyla, coplarla, kalkanlarla, plastik mermilerle, gözyaşartıcı gazlarla, biber gazlarıyla ve diğer araçlarıyla halkının üstüne saldıran polislerin baskısından ve vahşiliğinden acı çekmekten kurtulamazdı.
böyle şeylerin küba'da neden olmadığını anlamak batı için oldukça zor. onların birlik, politik bilinç, dayanışma, özveri, cömertlik, yurtseverlik, ahlaki değerlerle zenginleştirilen gerçek bir devrimin sağladığı eğitim, kültür ve adaletin vaat ettikleri hakkında en ufak bir fikirleri yoktur.
sosyalizm olmadan, yüz binlerce kübalı enternasyonalist görevleri üstlenemez, ülkemiz afrika'nın bir parça toprağı uğruna bile sömürgeciliğe karşı verdiği mücadeleye katkıda bulunamaz, ayrımcılık, ırkçılık ve faşizmin nefret dolu sisteminin görünüşte yenilmez olan kuvvetlerine karşı mücadele ederken bir damla kanlarını bile dökemezlerdi.
güney afrika ve afrika kıtasındaki diğer ülkelerle ticaret yapan, oralarda yatırımları bulunan ve buralardan muazzam kârlar elde eden ülkelerden hiçbiri -küba'nın afrika'da gördüğü, sahip olduğu ya da istediği bir parça toprak bile olmamasına rağmen- bu fedakarlığın paylaşılmasında en ufak bir katkıda bile bulunmadılar.
bizi afrika'dan ayıran muazzam uzaklıklar bu küçük, abluka ve kuşatma altındaki adayla aramızda dayanışma ruhunun bulunması için aşılmaz bir engel oluşturmadı.
sosyalizm olmadan, devrim'in yarattığı sonu gelmez insan kaynağı sayesinde 40 binden fazla kübalı sağlık görevlisi 90'dan fazla ülkede oluşturulan gönüllü uluslararası işbirliğine katılamaz, latin amerika, karayipler ve afrika'daki 16 ülkede geniş kapsamlı sağlık programlarını geliştirmek için yardım edemezdi.
sosyalizm olmadan, üçüncü dünya ülkelerinden gelen 15 bin 600 öğrenci küba üniversitelerinde eğitim göremez, bu ülkelerden gelen 11 bin öğrenci küba'da yüksek lisans eğitimi göremezdi.
sosyalizm olmadan, 24 ülkeden ve 63 etnik gruptan genç insan latin amerika'daki saygın tıp okullarımızda eğitim göremez ve her yıl 2 bin yeni öğrenci bu okullara kayıt yaptıramazdı.
sosyalizm olmadan, toplam 1500 öğrencisiyle ve 50 ülkeden her yıl gelen 588 gence eğitim veren uluslararası spor ve fiziksel eğitim okulu'nu kuramazdık.
sosyalizm olmadan, 1986'daki çernobil felaketinden etkilenen üç ülkenin 19 bin çocuğuna ve yetişkinine bu özel dönemin ortalarındayken sağlık hizmeti sunamaz, brezilya'nın goias kentindeki radyasyon sızıntısından zarar gören 53 kişiye de elimizi uzatamazdık.
saldırgan ve ahlaksız bir yönetim
bizim diğer insanlarla paylaştığımız şeyler, kübalı yurttaşlarımızdan hiçbirisinin milyonlarca orta düzey teknisyenden veya üniversite eğitimi almış profesyonellerden biri olmaları fırsatını engellemedi. bu, çok daha azıyla çok daha fazla iş; reklama, silahlara, uyuşturucuya ve lüks maddelere harcanan parayla ise herşeyin yapılabileceğini gösteriyor.
sosyalizm olmadan, küba, aslında çok da sıkılmadan, hegemonyacı süper gücün hükümetlerinin adaletsiz ekonomik düzenlerini, aç gözlülüğünü, yırtıcı, ikiyüzlü ve ahlaksız politikalarını hiçbir misilleme veya saldırganlık korkusu taşımadan uluslararası toplantılarda özgürce teşhir eden neredeyse tek ülke olmanın gıpta edilecek ayrıcalığından memnunluk duyan küçük bir ülke ve bu ilgiyi en çok hakeden meselelerin sadık bir sesi olarak dünyadaki pek çok insana örnek olamazdı.
sosyalizm olmadan, küba, gerçekten ülkemize karşı düşmanca veya aşırı derecede saldırgan davranan 9 abd başkanının -dürüst olmak gerekirse carter hariç- düşmanlığına dayanamazdı. yakın zamanda başkanlık tahtına oturanı da eklemek istiyorum; uluslararası arenada attığı ilk adımlardan ve danışmanlarıyla miami'deki terörist çetesinin konuştukları dilden de tahmin edileceği gibi saldırgan ve ahlaksız bir yönetimle karşı karşıya kalabileceğimize dair işaretler var.
sosyalizm olmadan, okur yazar olmama oranını sıfıra çekemezdik.
sosyalizm olmadan, istisnasız ülkenin en uzak ve en ücra köşelerinde bile bütün çocuklarımız için okullarımız ve öğretmenlerimiz olamazdı. ne ihtiyacı olanlar için özel olarak hazırlanmış okullarımız, ne % 100'lük ilköğretim düzeyimiz ne de % 98,8'lik ortaöğretim düzeyimiz olabilirdi. tam bir bilimsel eğitim veren meslek okullarımız, üst düzeyde eğitim veren yüksek okullarımız, askeri okullarımız, spor akademilerimiz, fiziksel eğitim ve spor okullarımız, ticaret okullarımız, profesyonel teknik ve politeknik eğitim enstitülerimiz, işçi ve köylüler için kolejlerimiz, dil okullarımız veya sanat okullarımız ülkenin her bölgesine yayılamazdı.
sosyalizm olmadan, küba'nın bugün 700 bin üniversite mezunu, 15 öğretmen eğitim koleji, 22 tıp okulu, toplamda 51 yüksek eğitim enstitüsü, 137 bin üniversite öğrencisine eğitim veren fakülteleri olamazdı.
sosyalizm olmadan, 67 bin 500 doktorumuzla 250 binin üzerinde profesör ve öğretmenimizle, 34 bin fiziksel eğitim ve spor eğitmenimizle, bu üç kategoride de (nüfusla orantılandığında) dünyadaki en yüksek düzeyi yakalayamazdık.
sosyalizm olmadan, spor, insanların bir hakkı olamaz ve küba, (nüfusla orantılandığında) dünyada en fazla olimpiyat madalyası kazanan ülke olamazdı.
sosyalizm olmadan, bugün sahip olduğumuz politik kültür seviyesine ulaşamazdık.
sosyalizm olmadan, 30 bin 133 aile doktorumuz, 436 polikliniğimiz, 275 hastanemiz, hem genel hem de uzmanlık alanında hizmet veren cerrahi müdahale, pediatri ve doğum hastanelerimiz ile 13 adet uzmanlaşmış tıp enstitümüz olamazdı.
sosyalizm olmadan, ülkemizin 133 bilimsel araştırma merkezi ve on binlerce yönetici ve uzman araştırmacısı olamazdı.
sosyalizm olmadan, 1 milyon 12 bin emekli işçimiz, 325 bin 500 emekli aylığı alan yurttaşımız, istisnasız, gerektiğinde, ülkenin her tarafında sosyal refahı artıran sosyal güvenlik sisteminden faydalanan 120 bin insanımız olamazdı.
sosyalizm olmadan, parsellerle veya kooperatifler aracılığıyla kendi arsasına sahip olan 163 bin insanımız, kooperatif üretimi içindeki temel birimlerde kendi yerlerine, makinelerine ve ürünlerine sahip 252 bin tarım işçimiz olamazdı.
sosyalizm olmadan, ailelerin % 85'i kendi evlerine sahip olamaz, nüfusun %95'i elektrikten, % 93.3'ü içme suyundan faydalanamaz, 48 bin 540 km otoyol, neredeyse tamamı sulama, endüstri ve günlük hayatta kullanılan 1005 adet baraj yapılamazdı.
sosyalizm olmadan, doğum sırasında ölen çocukların sayısı binde sekizlerden daha aşağıya çekilemezdi. 13 bulaşıcı hastalığa karşı geliştirilen aşılar çocuklarımızı koruyamaz, insanlarımızın ortalama yaşam süresi 76 yıla çıkartılamazdı. hiv virüsü oranı abd ve kalkınmış diğer zengin ülkelerdeki gibi 0.6 değil de, 0.03% olmazdı. 2000 yılında kan bağışında bulunmak için gönüllü olan 575 bin kişi olamazdı.
sosyalizm olmadan, gençlerimizin 100%'üne eğitim aldıkları alanlarda iyi işler bulacağımıza, eğitimleri için onlara tüm fırsatları sunacak programları geliştireceğimize şimdi verdiğimiz gibi söz veremezdik.
sosyalizm olmadan, çalışmaları bizim maddi ve manevi ihtiyaçlarımızı karşılayan kol emekçileri ve entelektüeller, toplumda hakettikleri öncü role asla sahip olamazlardı.
sosyalizm olmadan, eskiden küçük görülen ve yüz kızartıcı işlerde çalıştırılan kübalı kadınlar, neredeyse tüm kalkınmış kapitalist ülkelerin ulaşamadığı bir hedef olarak; bugün ülkemizin teknik iş gücünün 65%'ini oluşturamaz, eşit iş için eşit ücret alamazlardı.
sosyalizm olmadan, işçi ve emekçilerin, yurttaşların, kadınların, devrim savunma komiteleri'nde örgütlenen semt sakinlerinin, ilk öğretim, orta öğretim ve yüksek öğretimde eğitim alan öğrencilerin, üniversite öğrencilerinin, küba devrimi gazilerinin kitle örgütleri olamazdı. bu örgütler, halkımızın büyük çoğunluğunu kapsayamaz, devrimci süreçte belirleyici bir rol oynamaz ve ülkenin kaderinde ve önderliğinde gerçekten demokratik bir katılım sağlayamazlardı.
sosyalizm olmadan, abd dahil, dünyanın pek çok ülkesinde olanın tersine; sokaklarında dilencilerin dolaşmadığı, çocukların yaşamak için çalışmak zorunda oldukları ve okullarına gidemeyip sokaklarda yalınayak dolaşarak dilenmedikleri, cinsel sömürüye maruz kalmadıkları, suç işlemedikleri, çetelere katılmadıkları bir toplum yaratamazdık.