Yavuz Bahadıroğlu değişik mahlaslar kullanan bir yazardır. Dört beş adet mahlası olduğunu bilirim. Yavuz Bahadıroğlu bunlardan biridir sadece mesela günlük gazetede Şeref Baysal ve Veysel Akpınar isimleriyle köşe yazısı yazmıştır. Yakın tarihten okuduğum Yolbaşı adlı eserinde Yola çıkan üç kadın, üç farklı görüş, üç farklı düşünce, üç farklı giyiniş ve uyuşmazlıklar anlatılmaktadır. Biri çarşaflı biri mantolu biri mini etekli üç kadın üzerinden Meşrutiyet annesi, Cumhuriyet annesi, istikbal annesi anlatılır. Uyumsuzluklar ve kötüye gittiğimizi bilinçaltına işler ve doğru da söyler hani. Uzak tarih eseri olan merhaba söğütse okunası bir eserdir. Gündüz Alp beyle oğlu Ertuğrul beyin Göçleri anlatılır. Osmanlının çekirdeğinin nasıl atıldığı anlatılır. Daha birçok eserini zevkle okudum beğenmediğim hiçbir eseri olmadı. Yanlı tarih yazdığını söyleyenlere derim ki yansız tarih yazanı bulabilir misiniz? Ayriyeten gençleri ümidle beslemek varken neden ümidsizlikler anlatılsın anlamıyorum. Yavuz Bahadıroğlu bir eserinde derki yabancı tarihçiler Rodos Şovalyelerini öyle anlatmıştır ki sanki yenmemiz büyük mucizedir der.