işlenilmiyor oluşunun maneviyatın son bulduğuna delalet etmemesi gerekir nitekim şöyle düşünürsek kültürel yozlaşma veyahut değişim her ne ile adlandırılıyorsa bu zamane durum; abzürd ile tasavvufun muhteviyatını bir arada sunmanın zorluğunu da küfesine katmış ve ağırlığından yol kat edemiyor. Eskiden olduğu gibi Yeşilçam optimistliği, üretkenliği ve de nadide mütevaziliğe sahip olma durumu devam etseydi sanırım bu sorunsalla böylesi bir şekilde yüzyüze gelmezdik. Dinimiz, bayrağımız, vatanımız, milletimiz, örf ananelerimiz tabiki kültürümüzün yapı taşları ve tabiki siyasal kesimlerce provokasyon aracı olarak kullanılmayacağını bilsem vizyona düşende görmek isterim.