girişteki yan flütüyle vuran marcus un melankolik sesiyle bulunduğunuz durumun dibine sürükleyen, her aşk acısını çekene bi kere intaharı düşündüreceğini sandığım,
"but o how i wished your heart would fore'er be mine..." derken vaktinde gözyaşlarımı tutamadığım takdire şayan empyrium eseri.
(bkz: insan kendini aşarsa)