şimdi bizim çalışan abilerden biri efsane hapşurur. desibeli yüksek olanlardan. ve hapşururken son saniyede haberi oluyormuşcasına hapşurur.
neyse yine bir gün bu hapşurdu.
ben de hemen bizim alt kattaki abiye mail attım: "erdem'i ara çok yaşa de"
o da hemen arar:
şöyle bir telefon görüşmesi geçer:
erdem: efendim orhan?
orhan: ne yaptın erdem sen öyle
erdem: ne yapmışım abi
orhan: o nasıl hapşurmak öyle, ta buraya kadar geldi. artçı mı yoksa zararsız bir fırtına mı?
ben: aasdafasdasdada kopmuş vaziyetteyim.
tabi bunun bir üst modelini de ankara'dan arattım.
o daha da yarmıştır.