-ilk okulda nasıl denk geldiyse bizim sınıfın öğrenci numaraları 1'den 25'e kadardı ve yoklama numarayla alınırdı. bir gün öğretmen bizi bahçeye çıkardığında beden eğitimi dersinde yoklama için sıraya dizilmiş 7. sınıfları gördüm. hayatımda beden eğitimi öğretmeninin ''213'' demesinin ardından sıradan birisinin ''burada...'' demesi kadar şaşırdığım bir an hatırlamıyorum, ''o sınıfa 213 kişi nasıl sığıyorlar'' diye düşünmüştüm günlerce.
-yine 2. sınıftaydı sanırım, öğretmenin virgülden bahsettiği(ki oldum olası noktalama işaretleri zor gelmiştir bana) günün akşamı televizyonda hababam sınıfını izliyordum. şöyle bir diyalog geçiyordu;
mahmut hoca-bütün sınıf 100, şaban 50 aldı.
şaban-hocam ben neden 50 aldım?? aynısını yazmıştım halbuki...
mh-sen 3 tane virgül atlamışsın...
işte burada ki espriyi anlamamış ''ben liseye gelince ne yapacağım'' diye çok üzülmüştüm.
-ayrıca çocukken arabaların sigara içtiğini zannederdim eee dumanı bir babamın ağzında bir de araba egsozunda görürdüm.
-bunlarla da yetinmez, gargamelin çocukken çok iyi birisi olduğunu sanırdım. nede olsa şirinleri görürdü ve bunun tek yolu çocukken iyi olmaktı.
-odamın tavanına gökkuşağı çizip altından geçsem zengin olacağıma inanmıştım.
-3. sınıfta herkesin kıytırık boyalarla geldiği resim dersine içinde onlarca renk bulunan monami çantamla gitmiştim, kendimi ne kadar havalı hissetmiştim bee...
-son itiraf, kendini pikaçu sanıp balkondan atlayarak pokemonun yayından kalkmasına sebep olan çocuk bendim.