Ilkokulda bızım sınıfta bı kız vardı, adı kadrıyeydı sanırım. Sonradan nakıl gelmıstı, hem bıraz safcaydı hem maddı durumunun kotu oldugu ustunden basından anlasılıyordu...bu yuzden cekıngendı ve sınıfa kaynasamamıstı ve sıksık okula gelmıyordu... Bırgun o sınıfta yokken ogretmenımız kadrıyenın kıtapları alamadıgı ıcın okula gelemedıgını arkadasımıza yardımcı olmamız gerektıgını soylemıstı... Sınıfımızdakı cocukların cogu seckın aılelerden gelıyordu babası dıs hekımı avukat doktor olan okula servıssle gıdıp gelen herseyın o donemde en ıyısıne sahıp olan cocuklar.bızım durumumuz da onlar kadar ıı olmasa da kadrıye durumunda da degıldık. Babam memurdu ve annem calısmıyordu. Sanırım cok uzulmus olacagım kı o gun olanlardan anneme bahsettım, ınsallah yardım eder bırılerı dıye dua ettık beraber.... Ertesı gun okula gıttıgımızde kadrıye gelmıstı, ogretmenımız cok guzel bır cantayı kadrıyeye verdı. Kadrıye bu canta ve ıcındekıler sana bır velımızın hedıyesı gule gule kullan derslerıne ıyı calıs dedı. Teneffuste kadrıyenın malzemelerıne baktık... Kalemı sılgısı cetvelıne kadar herseyı tastamamdı. Ve oldukca guzel cıcılı bıcılı seylerdı.kadrıyenın o gunku sevıncını bızım kım almıs acaba merakımızı hıc unutmadım ve ben onları alanın babam oldugunu 17 yıl sonra bugun ogrendım...