-üst kata yeni taşınan hedegül hanım var ya. evliymiş!
-ne diyosun! ee, kocası nerde pekii?
-ayrı yaşıyolarmış. adam dostuyla beraber beylikdüzünde bi dairede kalıyomuş.
-a-aa.. halbuki genç, güzel de kadın. yazık vallahi şekerim.
-yaa. kadın da inadına boşanmıyor işte.
-öyleyse kendine yazık ediyor. ortada çocuk mocukta yok. ne var yani, evlenirsin başka biriyle. sana adam mı yok? hem o kocadan hayır gelir mi hiç?
-canım hayır geleceğinden değil de, adamı uğraştırsın diye.
-sen nerden öğrendin bunları?
-kapıcı fatma'dan. ona her derdini açarmış bizimki meğer.
-ee şekerim içinde birikir tabii, anlatıp rahatlamak ister insan. bak sen şu işe.. hala şoktayım yani.
evet efendim örnekte de görüldüğü üzre, dedikodu kadın işidir. erkeklerin harcı değildir. siz gidin karı kız muhabbeti yapın, futbol muhabbeti yapın. dedikoduya bulaşmayın bari.