masallar dinleyerek büyürüz hepimiz. anneannemizin koynuna girip, defalarca kez anlattırdığımız masallarla gözlerimizi kapatırız birçok gece.
sonra biraz daha büyürüz. masal yaşımız geçmiştir artık ama hayalperestlik başlamıştır iyiden iyiye. kafamızı yastığa koyup en çılgın hayallerimizi kurduğumuz zamanlardır o yıllar. her şeyin mümkün olduğunu sandığımız, geleceğimizin çok uzak göründüğü, her şey olabileceğimiz, istersek hepsini başarabileceğimiz...
sonra büyürüz artık. hayallerimizin çoğu gerçekleşmemiştir. onlardan ümidi kesmişizdir artık. masallara inancımız kalmamıştır. ama yine de kalbimizin bir köşesinde bir masalımız vardır. kendi masalımız. kahramanının biz olduğu, karakterleri bizim seçtiğimiz. gerçekleşirse çok mutlu olacağımız bir masal.
işte tek inancımız o masaldır artık. daha gerçekçi olan, bizi hayata bağlayan. o masalı gerçeğe dönüştürebilirsek bir gün mutlu olabiliriz belki. o güne dek bir ümidimiz var yine de.