atatürkçü deniz gezmiş

entry21 galeri video1
    18.
  1. deniz gezmiş ve savunduğu ideoloji 1960 lar boyunca çok popüler olan ulusçu-devrimci ideolojidir. bu ideolojiye göre türkiye dünyada ki bir çok modelin ve örneğin zıttı olarak farklı bir ekonomik duruma ve gelişmişlik şekline sahiptir. türkiyede sınıfsal devrimi yaratacak güçlü bir proleter işçi sınıfı olmadığı için devrim tepeden inmeci ve silahlı olmalıdır.

    milli demokratik devrim tezi adı altında 1960 lar boyunca doğan avcıoğlunun sistemleştirdiği bu ideoloji atatürk devrimlerinin atatürk'ün vefatıyla tamamlanamadığını savunur. atatürk devrimlerinin tamamlanabilmesi için ilk olarak aydınların ve ordunun girişimiyle işçi sınıfının ve gençlerin desteği kazanılacak daha sonrasında ordudaki silahlı entellektüeller olaya müdahele edip üzerine atatürkçülük serpiştirilmiş, ırkçılığa dayanmayan tamamen vatan sevgisini karşılıyan milliyetçiliği savunan marksist-baasçı bir yapı kurulacaktı. doğan avcıoğlunun baş yazarlığında ki binlerce aydın ve öğretim görevlisinin desteğiyle tiraj rekorları kıran yön dergisinin kapatılması sonucu milli demokratik devrimin öne çıkan grubu mihri belli ve türkiye işçi partisi grubu olacaktır. dev-genç gibi 2.5 milyon üyesi bulunan thko ve thkp-c gibi gençlik arasında çok tutulan silahlı devrimci güçlerin savunduğu mihri belli ve tip grubu yinede doğan avcıoğlunun yüksek fikirleri altında ezilecek ve onlarda dosdoğru marksist devrimi yine deniz gezmiş ve mahir çayanında üyesi oldukları bütün bu örgütlerin desteğiyle uluscu-devrimci yöne çevireceklerdir.

    işte deniz gezmiş'in ideolojisi burada ortaya çıkıyor. atatürk'e ve milli kurtuluş savaşımıza bir nefer gibi bağlı kalınacak ve atatürk'ün tam bağımsızlıkçı politikasına geri dönülerek anti emperyalist çizgiye oturalacaktır. ilk olarak şubat devriminde olduğu gibi türkiye işçi partisi ve başında inönünün bulunduğu cumhuriyet halk partisinin yönlendirdiği sosyalist işçi sınıfı ayaklanacak demirel hükümetini ordu içerisindeki devrimci subaylarında baskısıyla düşürecek ve daha sonrasında ekim devriminde olduğu gibi ordu içerisindeki silahlı entellektüeller denilen devrimci subayların girişimiyle rejim ele geçirilecektir. daha sonrası malum içeride 27 mayıs darbesinin yarattığı ancak daha sonra geri alınan özgürlükler tesis edilecek, atatürk'ün çok güzel uyguladığı içeride bir ölçekte liberalizme de izin veren devlet sosyalizmi uygulanacak ve dış politikada anti emperyalist ve anti amerikancı olmak koşuluyla bağımsız devrimci 3.dünyacı bir çizgide durulacaktır.

    ama tabikide işler istenildiği gibi yürümemiş ordu müdahele edecekken son anda düğmeye basılmamış ve faşist hükümet tarafından devrimcilere bir tasfiye operasyonu başlamıştı. 9 mart 1971 de yönetime el koyacak devrimci cuntanın yoğun baskısıyla 12 martta genişletilmiş komuta konseyi toplanacak ve demirel hükümetine 12 mart muhtırası verilerek hükümet düşürülecekti. müdahele etmeyen devrimci subay ve generaller herşeyin kendi tekellerinde ilerleyip faşistlerin ve gericilerin tasfiye edileceğini sanıyordu ama tam tersi oldu. bir dizi komplo ve kara kuvvetleri komutanının faşist cepheye geçmesi sonucu solcular diskalifiye edildi daha sonrasında chp li nihat erim'in kurduğu meclis üstü hükümet devrimcileri vahşice katletti günlerce realist anlamda istanbulda hayat durduruldu sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve şaka gibi ama devasa istanbulda ki bütün evler yüzbini aşkın polis ve asker tarafından gece gündüz aranıp doğan avcıoğlunun yıllarını vererek eğittiği binlerce aydın-sanatçı-devrimci düşünürleri teker teker toplandı hatta cumhuriyet senatosunda ki ömür boyu senatörlüğe atanmış olan dokunulmazlıkları bulunan 27 mayıs darbesinin milli birlik kurulcuları bile tutuklandı ve işkencelerden geçirildi.

    deniz gezmiş ve devrimci yoldaşlarının ideolojisini öğrenmek için yakın tarihi bilmek gerekir.
    (#19175137)
    0 ...