43 haziran önce kaybettiğimiz bir yazara borçluyuz bu sayının temasını, bahsettiğim yazar ülkemizde toplumsal gerçeklik denince ilk akla gelen, hepimizin "almışım amirlerimden sıkı disıplın" ile tanıdığı "bekçi murtaza" karakterini yaratan, edebiyatımızın "3 kemaller"'inden biri olan "orhan kemal".
"açlığın olduğu yerde zalim, zalimin olduğu yerde açlık vardır." diyen kemal, hem öykü hem de romanlarında, kendisinin de içinde bulunduğu yokluk ve fakirliği anlatmış, bunu yaparken her ne kadar mutlu sonlar yazmasa da, insanlara karşı iyimserliğini daima korumuştur. insanların içinde hep bir iyi olduğuna inanan orhan kemal, ne yazık ki hayatı boyunca, özellikle "istanbul sanat camiası" tarafından - ki bildiğiniz gibi yayın evlerinin yazarlara karşı tasvip edilemeyecek kadar olumsuz tavrı halen sürmektedir - sömürülmüş, ciddiye alınmamış bu nedenle de başyapıtlarını yazarken bile yoklukla mücadeleye devam etmiştir.
sade, yalın ve yapay süslemelerden uzak diline rağmen, okura karakterlerini hemen yanıbaşlarındaymış gibi hissettirebilmesi ve anlatıcının dilini karakterleri ile aynı tutması eserlerini farklı ve büyük kılan etmenlerdir. orhan kemal kitapları için rahatlıkla okunulması kolay, bırakılması zor denilebilir.
duyuru: önümüzdeki sayının belirli bir konusu yok, 10. sayımızın olduğu gibi 20. sayımızda temasız olacak. öykülerinizi, 18 temmuz çarşamba akşamına kadar soykuyolla@gmail.com adresine ya da bana iletebilirsiniz. (bkz: söykü dergisi sayı 20 temasız)