bertolt brecht

entry191 galeri video3
    134.
  1. 20.yy'ın belki de en büyük oyun yazarı diyebiliriz kendisi için. Arkasında 11 ciltlik oyunlar serisi bırakmış tiyatronun tüm mantığını ters-yüz etmiş bir insandır kendisi. O zamana kadar kullanılan Stanislavski metoduna alternatif bir yöntem geliştirmiştir. bu yöntem yabancılaştırma tekniği'dir. bu yöntemin iki vechesi vardır: 1. tarihselleştirme 2. geneli özel ve özeli genel gibi gösterme. Brecht tiyatronun bugünden hareket ile okunmasına karşıydı, insanın da tarih içinde şekillenen ve farklı konumlar alabilen, değişip dönüşebilen bir varlık olmasından hareket ile tarihselleştirmeyi yabancılaştırma açısından incelemiştir. çünkü insan sabir bir varolan değildir; sürekli değişip dönüşür ve kendini bir praxis içinde ifade eder.

    Bilhass aGalilei'nin Yaşamı'nda bu tarihselleştirmeyi bulabiliriz. Brecht'in rönesans dönemi-ki ortaçağ etkisi ve aristoteles'in fizik alanındaki paradigması hala etkisini kaybetmemiştir-ni mükemmel bir biçimde yansıtmıştır. Fakat mesele de şudur ki, bu oynun içine marksist kavramları çok ince bir şekilde yerleştirir. Galilei'nin iki öğrencisi vardır: birine eğitimi para karşılığı verir; diğerine ise eğitmek istediği için. Bu minvalde para karşılığı ders verdiği ve bir baltaya sap olamaaycak zengin öğrenci "emeğin yabancılaşması"nın tipik örneğidir. Her ne akdar bilimi severek ve isteyerek yapsa da insan bir noktada para kazanmak amacıyla istemediği şeyleri de yapmak zorundadır. Ya da KAfkas Tebeşir Dairesindeki en son sahnede, çocuğun annesinin Azdak tarafından belirlendiği sahnede çocuk emek verenin, çocuğun üzerinde belli bir emeği olanın çaba gösterenin olmuştur; çocuğun mülkiyetine resmi olarak sahip olanın değildir. Bu oynun "oyun içinde "oyun" olması da kolhozda geçen tartışmanın bir sona bağlanması için gereklidir. Hali ile herkes emeği kadar alacaktır.

    Bu tarihselleştirme meselesinde, farklı tarihsel koşulların "tarihsel materyalizm" gereği, farklı insan tipleri vardır. Feodalizm, kapitalist toplum ve komünist aşamada olduğu gibi. şuanki kapitalist toplumdaki insanın bütün oyunları kendi bakış açısından okuması ve karakter ile özdeşleşmesi tam Brecht'in yapmak istediği şeyin aleyhinedir. işte karakter ile belli bir mesafe ve eleştirel bakış üzerine kurulmayan herhangi bir ilişki her halükarda onu uyutacaktır[bu arad tüm yabancılaştırma tekniklerini övmediği gibi tüm özdeşleşme tekniklerini de yermez; oyuncunun bir işçi olabileceği ve toplumdaki insanların onun ile özdeşleşme onun yaşadıklarını yaşama durumunda onu daha iyi anlayabileceğini de kabul etmiştir]. Hali ile Cesaret ana ve çocukları isimli oyununda bugünün insanının özdeşleşim ile kurduğu bakış açısı oynun baş karakteri olan "ana"nın yaşadıklarından üzüntü duyma ve onun ile özdeşleşme kurma ve b özdeşleşimin eleştirel bakışın önüne geçme gibi bir tehlikesi vardır. keza tipik kemal sunal filmlerinde ilk seyredişte yaşadığımız temel problem de budur. Brecht'in oyuncusu yönelimli bir oyuncudur. Oyunun sonunu bilmesi ve buna göre belli bir karakteri oynaması gerekmektedir. ilk etapta oynadığı karakterin analizini yapabilmelidir. Bu ise marksist analiz ile olabilecek bir şeydir.

    Brecht'in birkaç oyunu hariç hemen hemen hiçbir oyunu doğrudan propaganda niteliği taşımaz. Sanırım onu önemli kılan da biraz bu olsa gerek. Doğu Alman Komünist partisi ile de bu konuda problemler yaşadığı malum. hatta belli oyunlarını da bu minvalde değiştirmiştir. fakat gene de onları tatmin edememiştir. Onun oyunlarına daha derinden bakıldığında ise marksist teorisyenlerin tüm fikirlerinin onun bir çok eserinde ince elenip sık dokunduğu ortaya çıkacaktır. 3. Reich'in Korku ve Sefaleti isimli oyunlar serisinde faşizmin ortaya çıkış sürecini hem dimitrov hem de Gramsci'nin düşünceleri eşliğinde derinden derine ilmik ilmik dokumuştur. Hali ile bunu büyük kapitalist firmaların[Mercedes ya da Opel] gibi firmaların yaptığı baskıya bağlamıştır.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük