Sene 2006. Vay be 7 sene olmuş sen gideli.
O gözlerinin içindeki korkusuzluk, başındaki doktorun yapılabilecek yok cevabına gülümseyişi, elini attığı kanlı göğsü bir kan pınarı gibi çağlarken bile eli alnına gidip askerce selam verişi, bana son sözleri olan ' Ülkünü gerçekleştir, sözünü tut, bide beni unutma, olur mu' aklımdan bir saniye bile çıkmazken ben nasıl başka biri ile yapabilirdim? O 2 mayıs gecesinden önce hayatımda hiç yalnızlığı hissetmemiştim. Arkadaşlarım, ailem , o vardı. 2 mayıs gecesi... O akşam evine giren orospu çocuğunun biri ona dokundu, benim dokunmaya kıyamadığım tenine. Haberi alıp eve gittiğimde ruh gibiydi. Yüzüme bakmıyordu. Yüzünde boydan boya bir bıçak kesiği vardı. Beni dışarı çıkardı babası. Bir saat kadar polislerle konuştuk. Hırsızlık amacıyla girilmiş, sekiz yerde parmak izi varmış, ayrıca O'ndan da doku örneği alacaklarmış. Polisler gitti. 15 dakika sonra bir el silah sesi duyuldu sadece. Sonrası koşuşturmalar, feryatlar, hastaneye gidiş. O fiili olarak kendi göğsüne sıkmıştı o kurşunu, aslında bana sıkmıştı o kurşunu. O tabanca hala bende. Dava kapandı. Ona bu itliği yapan bulunamadı. Ama O ölmedi, beni biryerlerden izliyor, geceleri rüyama giriyor, hatta bu satırları yazarken karşımda gülümsüyor. Ama göğsünden hala kan akıyor. Çok özledim ben onu. Kıpırdamıyorum belki uçar hayali diye.
Yıllar sonra gelen edit: 2015'e pek kalmadı. 9 senedir hayali gözümün önünde... Başka kimseyi de almadım hayatıma... Hem eskiden bana üzgün üzgün bakardı tavandan, şimdi ise bazen tebessüm ediyor, ama göğsü hala kanıyor...