2 gündür canım somon istiyor aldık ama yiyemedik orasıda ayrı mesele ama neyse. balığı almak için metroyla bir durak gitmek gerek. şimdi metronun içine giren tramı da almadan olmaz. metronun içine girmemle olanlar oldu. karşıda bir ordu ticket request yazıyor hepsinde. yani burada tike basmadan şehri dolaşabilirsin o kadar rahat. tabi bende basmamıştım. ama tikesiz görene 150 euro ceza yapıyorlar. tam türk üsülü gişelerden geçtim onları görünce döndüm bastım. onlarda bana bakıyor bu deli napıyor diye. sonra gittin buyurun müsü dedim o da mersi matmazel dedi.
gittim ben balıkları aldım. öbür taraftada gişeler açık. uyanıklara bak sen. ordan da kurbanlar giriyor. bunlarda son durakta duruyor taktikğe bak hele. ama gişe nasılsa açık basmaya gerek yok dedim ben geçtim. geldim bunlar bütün tram metro bus çıkışlarını kuşatmışlar. basmadıkta tutsa 150 euroyu çatır patır ödeyecen ödemezsen faiz gelecek daha da ödemezsen bir hafta şehri temizleme cezası var. kurtuluş yok yani. tamam dedim ben bitti. artık direk pasaportu uzatıcam adama. tikeyi istedi aa oii matmazetzel dedi. birde yol verdi. manyaklıkta son nokta 2 kere aynı biletle geçtim yani. hiç farketmedi.
sonra şöyle bir düşündüm ankarada paso göstermeyen öğrenci için koskoca otobus kalkmıyordu. şöför öğrenci dövüyordu. bir kere ego basmassan otobusten indiriyorlardı. bitti hocam diyorsun git al diyordu. dağın başındayız nereden alayım diyorsun ben anlamam diyor. hey güzel allahım.
bursada bukart basmayınca güvenlik adamı jopla yere sermişti. neler gördük biz be.
oyle bir korkmuşuz ki buraya gelince her bindiğime basıyordum. iç güdüsel. son ay serdim biraz bende. ara sıra kontrol oluyor ama türk zekasıyla çözüyoruz yine işi. avrupada kimse sana job çıkarmaz, kimse dövmez, kimse sövmez. ceza yapar deli faiz koyar ama şiddet stres yapmaz.