anında hayvan çiftliği'ni anımsattı bu haber. neden mi? romanda bilirsiniz, ezilen, sömürülen hayvanlar, insanların baskıcı, sömürücü düzenlerine başkaldırıda bulunmadan önce her hayvanın eşit olacağını ve her hayvanın insan yapımı olan her şeyi kendilerine yasaklayacağı, deyim yerindeyse iki ayağın kötü, dört ayağın iyi olacağı bir düzenin tasarımı yaparlar ve 7 emiri kararlaştırırlar, uzatmadan, sadede geleyim: bu hayvanlar, başkaldırıda bulunurlar ve çiftliği ele geçirirler ve sonrasında başkaldırıyı yöneten domuzlar yönetimde yavaştan yavaştan gerçek yüzlerini ortaya çıkarırlar ki sonunda insanlardan daha da baskıcı, sömürücü bir düzen ortaya çıkar. ne diye yazdım bunları? "halkların kardeşliği, her millet eşittir, tc düzenini eleştiriyoruz, aynı uygulamaları yapmayacağız." diyerek düzeni yıkmaya çalışanların yanına katılan bu alt tabaka "insanların", yıktıkları düzen sonrası kurdukları düzenin eskisinden de baskıcı, faşist düzene dönüştüğünü fark ettiklerinde iş işten geçmiş olacak maalesef. ve sonrasında o saf, kullanılmış hayvanlar gibi kitapta tasvir edilen son bölümdeki sahnede insanlarla, domuzların toplantısında iki tarafa da baktıklarında aslında iki tarafın da "aynı" oldukları gerçeğini gördüklerinde yaşadıkları şaşkınlığı, korkuyu işte bu 21 üniversiteli genç ve diğerleri yaşayacak, işte o zaman türk faşizmi mi(!) kürt faşizmi mi iyi göreceksiniz.