bu yazıyı hiç bir zaman göremeyeceğini bildiğimden içim rahat yazdım.sana hiç bir zaman söyleyemediklerimi içimde biriktirdiklerimi bende kalacak olan şeyleri yazdım.görüp üzülmeni kırılmanı ya da daha fazla gözümde ve gözünde düşmeyi istemem.şayet bir ihtimalde olsa bunu görmüşsen burdan sonraki bölümü lütfen okuma..
her şey üzerine, senin üzerine, benim üzerime o kadar çok düşünüyorum ki bi yerden sonra tüm yaşananlara yukardan bakabiliyorum.senin için üzülüyorum yaşadıkların gözümün önüne gelir gibi oluyor her ne kadar hiç görmemiş olsamda.''biz'' geçtikten sonra, yani beni içinden attıktan sonra.yeni bir başlangıç ya da bir kaçış için çok uzaklara gittin.her şey çok güzel olacak derken, olmadı.kim bilir neler oldu, kim bilir neler yaşadın.dönerken ne halde olduğunu gördüm, nasılda küçücüktün, nasılda üzülmüştün.kızdım, öldürmek istedim onu.çünkü mutlu olmalıydın, her şeyden sonra en çok sen haketmiştin bunu, başına bu gelmemeliydi.ama sen vardın.o senin sevdiğin adamdı.durmalıydım..
bilmiyorum hangimiz daha çok üzüldü senin başına gelenlere..
sonra sende kestin ümidini her şeyden.yeniden mutlu olmayı denedin, belki yaklaştın ama olmadı.artık daha farklı bir mutlu olma yoluna gitmeliydin, hemde önünde bitirilmesi gereken bir okul vardı sende bunu seçtin ve şimdi kitlemiş onun için çaba harcıyorsun.umarım hepsi istediğin gibi sonuçlanacak.
ama ben sonrasını düşünüyorum, dilerim benim gibi umuttan yoksun peki ya şimdi demezsin.çünkü çok benziyor hissetiklerimiz.üzülürüm..
seni neden bu kadar sevdiğimi anlam veremiyorsundur sanırım hala.bir can sıkıntısı, ya da bir uğraş olduğunu düşünüyorsun olur olmaz çıktığım için her yerden.
hiç bir zaman söylemedim söyleyemedim sana, her zaman kara kaşını kara gözünü övüp durdum, sende tabi sadece görünen seni sevdiğimi sandın.çünkü hep ben böyle istemiştim.
anlatayım madem baş başayız..
en başta gülüşünü sevdim.benim için çabalamanı sevdim.gözünde dünyanın en önemli insanı olmamı sevdim.beni sevme biçimini sevdim.bunları hissettikçe daha da bi aşık oldum daha da bi bağlandım sana.hiç hissetmediğim, hiç kimsenin hissettiremediği şeylerdi bunlar.
sonra azmini sevdim, yılmamanı.istediğin için sonsuz emeğini, sabrını sevdim.
daha sonra çocuk gibi küsmeni, belki de ağlamanı, ağlatmanı sevdim.
duyarlı olmanı sevdim, benim gibi dünya'nın en bencil kişisine merhamet aşılamanı sevdim.
bana değer vermeyi öğretmeni sevdim, sanki senle daha bir insanmışım dünyayı daha bir renkli gibi hissetmeyi sevdim.
beni tanımanı, seni tanımayı, hayatımda ilk ve son kez bir insanın nelerden hoşladığını nelerden hoşlanmadığını bilmeyi sevdim.
heyecanını, o her şeye olan hevesini sevdim.
bana verdiğin o güveni, yanında huzurlu olmayı sevdim.
mutsuzken beni eğlendirmeni sevdim.
neden bilmiyorum narin bir çiçek gibi kırılgan olmanı sevdim.
vazgeçmeyişini, vazgeçirmeşini, senle beraber vazgeçmeyişimi, kopsan bile canının yanmasını sevdim.
senle beraberken artık ayrıntılara istemeden dikkat etmeyi sevdim.
doğum günümü her zamankinden farklı, az da görünse dünyanın en kalabalık en neşeli, en güzel iki kişi olarak kutlamayı sevdim.
seyahat etmeyi hiç sevmeyen ben, her ne kadar huysuzlansamda seninle beraber yeni yerler görmeyi sevdim.
ilk defa annem hariç, birine sarılarak uyumayı, kafamı kucağına koyarak uyumayı sevdim.
sonra bana benzemeni sevdim.
en baştada bana aşık olmana nasıl oldu bilmiyorum aşık oldum..
şimdi elimde bir tek bunlar kaldı.ama hiç kimse elimden alamaz bunları.hiç kimse zarar veremez bunlara.kimseye, hatta sana bile anlatmadım, anlatamadım bunları.anlatmayacağımda..
saç rengin ve göz rengin farklı olsada, gittiğim her şehir ismini bildi..
geçenlerde kas erimesinden tekerlekli sandalyeye mahkum kalmış bir çocuğun, hayalindeki şahine kavuşmasını ve mutluluktan ağlamasını gördüm haberlerde.
bencilce benimde kalbim eriyor demekten alamadım kendimi.özendim o çocuğun mutluluktan ağlamasına.özendim o çocuğa bu kadar küçük bir şeyden tekrardan yürür gibiyim demesine..
sonra kızdım kendime, başkasının mutluluğuna göz diktim diye..
iki dileğim var;
birincisi umarım hayatında her daim mutlu olursun.her ne kadar içi boş bir dilek gibi gelsede bu kadar dolu bir söz olamaz emin ol.umarım sadece bilirim.görmek istemiyorum umarım sadece bilirim.
ikincisi umarım bir gün sensiz de mutlu olabilirim..