ihanet sürecinde görmezden gelinen acılarımızdan sadece biri...
başbakanlık koltuğunu işgal eden, amacı karanlık tip ve çetesi burada şehit edilen çocukların anne babalarının ağzından yalan söyleyebilecek kadar alçalabilmişlerdir.
"şehit aileleri süreci destekliyor" diyebiliyorlar gözümüzün içine baka baka...
yandaş ve yalaka tayfasının yanında bir de cemaatçi kürtlerin şehvetle süreci destekleyip yüceltme çabası var ki o daha da mide bulandırıcı. akılları sıra cumhuriyetten rövanş alıyorlar.
neyin rövanşı bu peki?
adını yazmaktan aciz, üzerinde yaşadığı toprağıyla beraber alınıp satılabilen bir köle olmaktan kurtarılmanın rövanşı mı yoksa 8-10 yaşındaki kızların ağalara iğrenç maksatlarla köle olarak peşkeş çekilmek yerine iyi kötü okutulmasının mı?
bilemiyoruz...
ancak kürt halkı tuttuğu yolun yol olmadığını bilsin. emperyalistlere uşaklık edip, türk milletini sırtından bıçaklamanın sonuçlarını anadolu rumları'na sorsunlar.
bu süreçte karnından konuşup "ya aslında ben vatanına bağlıyım ama" tarzı ikircikli söylemlerle vaziyeti idare etmeye çalışanlar da bu tavsiyenin hedef kitlesidir. kimseye "türk ırkı bilinci" için dayatma yapılmıyor,bugüne dek zaten yapılmadı da. sonuçlar üzerinden yapılan alçakça propagandaların aksine kürtler bu ülkede en rahat ettirilen azınlıktır. ama eşkiyalık edip, elinde silah varken gebertilen köpeklerin itlafına "faşizm" diyecek kadar gözünüz döndüyse başka tabi...
türk halkı ile kader birliği ettiğini ve cumhuriyetin bir parçası olduğunu açıkça ifade edip, bugün yaşananları kınamayan herkes bu ihanetin parçasıdır artık türklerin gözünde...
işler "kuzey ırak yolcusu kalmasın" aşamasına gelince "ah etmek" için çok geç olmasın...
not: ezber yaşamak ne güzel...
sonuç üzerinden yapılan propagandayla kolektif bilinci dolandırmaya çalışan çakallara diyecek fazla söz yok. allah ıslahh etsin...
ancak elinde silah, eylem insiyatifine sahip silahlı katil sürüsüne karşı yasaları işletmek yerine masa başında ne isterlerse verip, geçmiş suçlarını affedip, bütün bir coğrafya ekonomik buhranın pençesindeyken ceplerine küçük çapta servetler koymaya kalkmanın adı barış falan değildir.
